Etiketler
Bitez, Bodrum, Bursa, Gümüşlük, Istanbul, Izmir, Lake Bafa Nature Park, Turgutreis, Turkey, Yalıkavak
Yokuş başına geldiğinde Bodrum’ u göreceksin,
Sanma ki sen geldiğin gibi gideceksin,
Senden öncekiler de böyleydiler,
Akıllarını hep Bodrum’ da bırakıp gittiler…
Cevat Şakir Kabaağaçlı (Halikarnas Balıkçısı)
Bodrum
Bodrum, fazla söze gerek bırakmayacak kadar bilinen, gidilen, yaşanılan ve zevk alınan bir tatil yöremiz. Hatta son zamanlarda yabancılar tarafından da yaşam yeri olarak seçilmeye başladı. Başladı başlamasına ama, bu kadar yüksek talep bu mega sahil kasabası için iyi mi oldu, kötü mü? Sorunun cevabını sizlere bırakıyorum.
Şimdi bu yöremizi ana hatlarıyla belki de hiç görmeyenler için tanıtmaya çalışacağım. Bodrum’ a kara ve hava yoluyla ulaşmak en çok tercih edilen seyahat türleri. Kara yoluyla İstanbul’ dan geliyorsanız Yalova, Bursa, Balıkesir, Akhisar, İzmir ve oradan O31 İzmir-Aydın otoyolunu takiben Söke çıkışını kullanarak önce D525 yolu ile Bafa gölü kenarından geçip, Milas’ ta D 330 yoluna girerek Havaalanı kavşağı ve Güvercinlik üzerinden Torba kavşağına geliyorsunuz. Burada yol üçe ayrılıyor; Doğru giderseniz 3 km sonra Bodrum merkezdesiniz. Sağa ayrılırsanız sırasıyla Torba, Göltürkbükü, Gündoğan, Yalıkavak, Gümüşlük, Turgutreis ve Akyarlar üzerinden Ortakent’e gelip tekrar Bodrum’ a ulaşırsınız. Sola ayrılırsanız da, Kızılağaç üzerinden Yalıçiftlik’ e oradan da Alman Koyu’ na gelirsiniz, ki burada birkaç büyük tesis (Clup Med, Hapimag Sea Garden, Valtur Bodrum Park) vardır. Bu yoldan sahile doğru değil de Çiftlik köyü yönüne devam ederseniz de, Mumcular’ a ya da Mazıköy, Ören ve Akyaka’ ya gidebilirsiniz.
Bu yerleşimlerden Akyarlar, Ortakent, Bitez, Bodrum, Yalıçiftlik, Alman Koyu, Mazıköy, Ören ve Akyaka güney’ e, Yalıkavak, Gümüşlük ve Turgutreis batıya, diğerleri kuzeye cephelidir. Bodrum ile bu yerleşimler arasında düzenli dolmuş seferleri yaz mevsiminde daha sık olmak üzere her zaman mevcuttur. Havaalanı ile Bodrum arasında da yine düzenli servis otobüsleri hizmet vermektedir.
Bodrum’ a gitmek için ideal mevsim yaz olarak bilinmekle birlikte, bunu Mayıs- Kasım aralığı olarak genişletmekte fayda var. Özellikle kalabalıktan çok hoşlanmayanlar için Mayıs, Haziran, Eylül, Ekim ve Kasım ayları önerilir. Temmuz ve Ağustos ayları hem dış hem de iç turizmin tavan yaptığı dönem olduğu için erken rezervasyon (hem kalacak, hem de yiyecek yer açısından) şarttır. Fast food konusunda ise hiç sıkıntı yaşamazsınız. Konaklama ve fast food dışında beslenme konularında pek çok yurt dışı tatil cennetini bile geride bırakabilecek fiyat seviyelerinin olduğu bu yöremizde yüksek sezonda trafik sıkıntısı yaşanır ve bol kazalar olur. Yine bu dönemde kimi yerlerde denize girerken su kirliliği ile karşılaşmanız ise sürpriz olmamalı…
Bodrum ile Yunanistan’ ın Kos adası arasında düzenli tekne seferleri vardır. Buradan Datça’ ya da feribot çalışmaktadır. Ayrıca günübirlik gezinti tekneleriyle değişik koylarda denize girip hoş vakit geçirmek mümkün. Uzun süreli “mavi yolculuk” yapmak da tercih edilen bir başka dinlence türü.
Bodrum, tarihçi Heredot’ a göre Dorian’ lar tarafından kurulmuş, sonra Karyalılar ve Lelegler gelip yerleşmişler. MÖ 650 yılında Megaralılar gelmiş ve adını Halikarnassos olarak değiştirmişler. MÖ 386 yılında Perslerin yönetimine giren Bodrum, MÖ 192 yılında da Romalıların kontrolüne geçmiş. Sonraları Bizanslıların, St. John Şövalyelerinin ve nihayet Osmanlıların idaresine geçen şehir, bu günkü adını Cumhuriyetin ilanından sonra almış.
Bodrum Kalesi, 1406-1523 yılları arasında St. John Şövalyeleri tarafından inşa edilmiş. Üzerinde bulunduğu kayalık arazi aslında önceleri bir ada iken, sonra doldurulmak suretiyle karayla birleşmiş. Günümüzde Sualtı Arkeoloji Müzesi olarak hizmet veriyor. Kalenin iç avlusunda yörenin tüm ağaç ve çiçeklerinden örnekler görmek mümkün.
Bodrum merkezden Turgutreis yönünde ilerlerken hemen yolun sağ tarafında Göktepe’ nin yamacında antik tiyatroyu görebilirsiniz. MÖ 300 yılına kayıtlı 13,000 kişilik kapasiteye sahip tiyatroda sezon içinde çeşitli konserler düzenlenmektedir.
Bodrum’ a otomobiliniz ile gidiyorsanız Bafa gölü kenarından geçerken solunuzda bazı kahvaltı durakları göreceksiniz. Bafa ilçesi içinde de çok var, tavsiye edilir. Ayrıca Bafa ilçesi içinden Kapıkırı köyüne giden bir yol da mevcut. Kısa ve dar fakat düzgün bir yol, Kapıkırı’ na geldiğinizde Kaya pansiyon ve Lokantası’ nı göreceksiniz. Dinlenmek ve yemek için uygun bir yer. İstanbul’ a dönerken evinizin zeytinyağı ihtiyacını da Bafa’da bulunan fabrikadan karşılayabilirsiniz.
Dünyanın yedi harikasından birisi sayılan Mavsolos’ un (Mozolus) mozolesi (mozole adı buradan gelmektedir) MÖ 353 yılında ölümünden sonra Bodrum’ da inşa edilmiş, depremler ve istilalar nedeniyle yıkılan ve harap olan mozolenin mermer taşları, daha sonra kalenin yapımında kullanılmış.
Çiftlikköy yolundan Mazıköy’ e ve Mazı sahiline gidebilirsiniz. Burası yapılaşmanın en azından şimdilik yasak olduğu, üç koyu olan gelişmemiş bir yöre ama arsa ve ev fiyatları uçuk. Buraya yakın bir başka yerleşim ise Çökertme. Burada da pansiyon ve lokantalar mevcut, Kaptanoğu pansiyon bunlardan birisi (tel 02525310177).
Bodrum’ u çok seven ünlü roman ve hikaye yazarımız Cevat Şakir Kabaağaçlı, 1890 yılında Girit’ te doğmuş, çocukluk yılları babasının görevi nedeniye Atina’ da geçmiş, Robert koleji bitirdikten sonra İngiltere’ de Oxford üniversitesi’ nde tarih okuyup yurda dönmüş. İk evliliğini yaptığı İtalyan eşiyle bir süre İtalya’ da yaşadıktan sonra, 1914 yılında tabancasından çıkan bir kurşunla babası ölünce hapse girmiş. Yakalandığı verem hastalığı nedeniyle erken tahliye edilip daha sonra yazdığı bir yazı nedeniyle Bodrum’ a sürgüne gönderilmiş. Bodrum’ a olan tutkusu sürgündeyken başlamış ve hiç bitmemiş. 1973 yılında kaybettiğimiz yazarın mezarı Bodrum’ da…
Bodrum’ a giderseniz mutlaka yapmanızı tavsiye edeceğim şeylere gelince;
- Kaleyi ve müzeyi gezin
- Günübirlik tekne turu yapın
- Gümbet’e ve Bitez’e gidip görün
- Turgutreis’i, marinasını ve Akyarlar’ı ziyaret edin
- Ortakent’ e gidin, Palavra Restaurant’ ta (tel 02523586290) balık yiyin
- Gümüşlük’ te balık yiyin (Mimoza Restaurant, tel 02522476117)
- Yalıkavak çarşısını, pazarını görün, Balıkçı Hasan’ ın Deniz Lokantasında (tel 02523854242) deniz ürünlerinin tadına bakın, güneşi Yalıkavak’ ta batırın
- Yalıçiftlik’e ve Mazıköy’ e gidin, Alman koyunu görün
- Bodrum çarşısını gezin, deniz mahsullerini tadın, sahilde yürüyün ve dondurma yiyin
- Pasaportunuz ve vizeniz varsa ve yanınızdaysa en azından günübirlik Kos adasını ziyaret edin
KOS
Kos adası, ülkemize en yakın Yunan adalarından birisi (4km) ve deniz yoluyla kolay ulaşılabilen bir eski yerleşim. Kalimnos ve Nisiros adaları arasında yer alan adaya ilk yerleşenler Carian’ lar (Karyalılar) ve Dorian’ lar MÖ 11.yy’ da adayı ele geçirmişler. Adada ipek üretimi eski çağlarda başlamış ve kadınların kontrolünde devam etmiş. Bulunduğu yer dolayısıyla tarihte pek çok volkanik olayın etkisinde kalan ada, bu yüzden çok verimli topraklara sahip ve şarapçılık adanın bir diğer uğraşı alanı.
Orta çağda Venedikliler adayı istila ettikten sonra 1315 yılında onu Rodos’ lu St. John şövalyelerine satmışlar. 1523’ te Osmanlılar adayı alıp 400 yıl kadar yönetmişler ve sonra 1912 yılında İtalya’ ya devretmişler.
Adanın merkezi sayılan Kos yerleşiminde antik çağda çok büyük bir agora varmış. Burası halkın toplandığı, ticaretin yapıldığı ve yönetimlere de ev sahipliği yapan bir yermiş. Şimdilerde aynı yerde büyük olmasa da şehrin merkezi konumunda bir açık alan var. Kos’ ta Platani adında ve genellikle Girit’ ten göç etmiş Türklerin yaşadığı bir mahalle de var.
Türkçe adı İstanköy olarak bilinen Kos adasına gelmek için Türkiye’ den iki ayrı noktadan tekne seferi var. Bodrum limanından ve Turgutreis limanından hareketle gitmek mümkün. Turgutreis daha yakın olduğu için daha kısa sürüyor. Ayrıca Avrupa’ dan ve Yunanistan’ dan hava yoluyla gitmek de olası. Adaya geldiğinizde yanaşılan limanda bir kale var, bu kale St. John Şövalyeleri tarafından 1315 yılında yapılmış. Tekneden inip pasaport ve gümrük işlemlerini tamamladıktan sonra (yüksek sezonda biraz uzun sürüyor) limanda sizi otel, pansiyon ve kiralık küçük otomobil, motorsiklet pazarlayan ve genellikle Türkçe bilen satıcılar karşılıyor. Önceden hiçbir bağlantınız olmasa da bu olanaktan faydalanabilirsiniz.
Adayı gezmek için oto ya da motor kiralamak iyi fikir. Bisiklet kiralayıp adayı gezmek ise ayrı bir keyif olabilir…Öte yandan hiçbirşey kiralamadan otobüs ile de adanın diğer yerleşimlerine gidip gelebilirsiniz. Kos içerisinde de düzenli servis yapan bir eğlence treni mevcut. Bu tren ile Asklepieion’ daki hastaneye kadar gidip dönmek mümkün. Adanın diğer bölgelerinde temiz ve uzun kumsallı plajlar var. Bir gece kalmalı iki gün ada için yeterli bir süre. Akşam barlar sokağının oldukça canlı olduğu söyleniyor.
Tarihte ün yapmış fizikçi ve hekim Hipokrat’ ın Kos adasında MÖ 460 yılında doğduğu rivayet ediliyor. Merkezde çok yaşlı bir Hipokrat ağacı ve sahilde de bir anıt mevcut. Ayrıca Hipokrat’ ın kurduğu bir tıp okuluyla bir de hastane mevcut.
Kos adasıyla diğer Yunan adaları arasında da feribot seferleri var. Örneğin Simi, Lakki, Nisiros, Tilos, Rodos, Kalimnos adalarına buradan gitmek mümkün.