• English Version
  • Hakkında

GEZMECİLER

~ Gezilen, görülen, tadılan güzelliklerin paylaşıldığı bir site

GEZMECİLER

Category Archives: Almanya

Dresden “Elbe üzerindeki Floransa…”

16 Cuma Mar 2018

Posted by Erhan Ergün in Almanya, Avrupa

≈ 2 Yorum

Etiketler

Albertinum, Almanya, Augustus, Elbe, Florence, Frauenkirsche, Glaeserne Manufacture, Heinrich Schütz, Hofkirsche, Oskar Kokoschka, Pfunds Molkerei, Residenzschloss, Richard Wagner, Saxony, Semperoper, Taschenberg, Zwinger

DSC_0732

Eski şehrin merkezinde Residenzschloss

Bir tüccar yerleşimi ve yerel yönetim merkezi olarak eski bir balıkçı köyü civarında kurulan Dresden, onbeşinci asırdan günümüze Saksonya düklerine, prenslere ve krallara ev sahipliği yapmış,  hem ihtişamlı dönemleri hem de trajedileri zaman içinde yaşayarak hepsinden başarıyla çıkmayı başarmış bir kent.

Onsekizinci asırda Avrupa’ nın politik, kültürel ve ekonomik gelişmelerinin merkezinde bulunan bu kent, iki yüzyıl kadar sonra, neredeyse tamamen yok olmanın eşiğine gelmiş. Bir Dresden’ liye sorarsanız bu şehir, her dönem kendine has çarpıcı nitelikleriyle, çalkantılı bir tarihin içinden henüz çıkagelmiş bir hayal gibidir…

DSC_0870

Frauenkirsche

Tarihte bu bölge önce Germanik kabilelerce kullanılmış, altıncı asırdan sonra Bohemya’dan gelen Slavlar Drezdany yerleşimini kurmuşlar. Onuncu asırda Alman kralı 1. Heinrich komutasındaki ordular, Elbe ve Saale nehirleri arasındaki Slav topraklarını ele geçirmişler. İki asır sonra gelen Almanlar, Slav toplumu üzerinde egemen olmuşlar (1216).

Şehrin ilk hali, Elbe nehrinin sol kıyısında bulunan eski şehrin civarındaymış. 13. asır sonunda bir Fransız manastırı, 14. asır sonunda da iki yaşlı hastanesi varmış sadece. 1500 yılında nüfusu 6,000 kişiyken kentleşme ve ekonomik gelişme başlamış. 1491 de bir yangın atlatan Dresden, Luther’ in öğretilerine karşı direnişin merkezlerinden biri olmuş. 1539 da Dük Georg’ un ölümünden sonra reformlar başlamış.

1547 de Schmalkalden savaşı sonunda Albertine prenslerine seçme önceliği hakkı tanınmış, böylece Dresden hem Protestanlığın merkezi hem de Habsburg yerleşimlerinden sonraki en büyük ve güçlü Alman devleti yönetim merkezi oluvermiş. Bu tarihten itibaren kentleşme hızlanmış, kale büyük bir saraya dönüştürülmüş, ortaçağ kasabası duvarları modern surlarla değiştirilmiş. 1548 de kraliyetin desteğiyle şehir şapeli orkestrası kurulmuş, sanat koleksiyonları için sergi yerleri hazırlanmış. Nüfus bu bir asır içinde üç katına çıkmış.

DSC_0881

Brühische Terrasse

1620 sonrasındaki 30 yıl savaşlarında taraf olan kentte açlık, salgın hastalık ve ekonomik yokluk gelişmeyi önlese de Dresden pes etmemiş ve kent müzik direktörü Heinrich Schütz’ ün (1614-1672) önderliğinde şehirdeki müzik yaşamı tüm olumsuzluklara rağmen en parlak durumuna gelmiş.

Friedrich August 1 (August the Strong) 1697 de Polonya tacına talip olunca Dresden Avrupa liginin merkezi haline gelmiş, barok mimari şehre hakim olmuş, Pöppelmann,  Zwinger ve Taschenberg saraylarını 1711 de inşa etmiş, Frauenkirsche 1734 de tamamlanmış, Katedral 1755 te bitirilmiş. Daha sonra Meissen’e nakledilen Avrupa Porselen Fabrikası burada kurulmuş. Nüfus 1700 ile 1755 yılları arasında 63,000’ e ulaşmış.

DSC_0729

Zwinger Palace

1756 da Prusya ordularının Saksonya başkentini ele geçirmesi, Dresden’ in ihtişamına büyük darbe indirmiş ( 7 yıl savaşları, 1756-63). Fransız devrimini dikkatle izleyen Dresden’de, 1791 yılında Fransa’ya karşı yayınlanan Pillnitz  bildirgesi sonrası sosyal huzursuzluk başlamış.

1805 ve sonrası, Napoleon ve ordularının Saksonya ve Dresden hedeflerine ulaşması için uygun zamanlardır ve Ağustos 1813 te Napolyon burada son zaferlerinden birini kutlar (26-27 Ağustos 1813 Dresden muharebesi).

Napolyon’un Leipzig yenilgisi sonrası Rusya-Prusya yönetimine giren Saksonya, 1815 Viyana Kongresi sonrası topraklarının yarısını Prusya’ya verir.

Ondokuzuncu asır ilk yarısında Dresden yeniden kimlik kazanma çabasına girer. Kültürel ve bilimsel gelişmeler, Ludwick Tieck, Carl Maria von Weber, Carl Gustav Carus ve Richard Wagner gibi usta entellektüellerin Dresden’e yerleşmesiyle hızlanır. Yüzyılın ikinci yarısında hızla gelişen kent, 1871 de Alman İmparatorluğu’ nun kurulmasının ardından, ülkenin dördüncü büyük şehri haline gelir. Artık nüfusu yarım milyon olmuştur.

Yirminci yüzyılda yıldızı daha da parlayan Dresden’de faaliyetini sürdüren sanat akademisinde öğretmenlik yapan Otto Dix ve Oskar Kokoschka, sanatsal gelişime büyük katkıda bulunur. Bu dönemde Dresden’e “Elbe üzerindeki Floransa” denirmiş..

Ancak, 1933 yılında nasyonel sosyalistlerin oluşturduğu baskı sonucu bu kültürel parlaklığın da sonu gelir ve kentin Yahudi sakinlerinin ihraç edilmesine kadar olaylar sürüp gider. İkinci dünya savaşının bitmesine üç ay kala, 13-15 Şubat 1945 günlerinde kente yapılan beş hava saldırısında 711 ton bomba kullanılır müttefik kuvvetlerce ve Dresden neredeyse tümüyle yerle bir olur, iyimser bir tahminle 25,000 kişi hayatını kaybeder. Nihayet 8 Mayıs 1945 te Sovyet ordusu şehre girer.

Dresden, zerstörtes Stadtzentrum

Savaş sonrası Dresden…

Savaştan sonraki ilk birkaç yılda şehir merkezindeki molozlar, binlerce gönüllü çalışan sayesinde temizlenir, 1950 yılında yeniden inşa çalışması başlar. Kentin simgesel yapılarına öncelik verilir. Zwinger, Hofkirsche, Albertinum, Semper Opera bunlar arasındadır. Ancak endüstriye çevrilen dikkatler ve ekonomik zorluklar, bu çalışmaların yarım kalmasına neden olur. 1949 da GDR’ nin (German Democratic Republic) kurulmasıyla Dresden Doğu Almanya’da yerel bir başkent haline gelir. Sanatsal ve kültürel hareketlere sosyalist doktrinler gem vurur, buna rağmen gelişmeler durmaz. Semper Opera’nın 1985 de açılması buna örnektir.

Nihayet 1989 yılında iki Almanya’ nın birleşmesiyle eski statüsüne yeniden kavuşan Dresden, yeniden kurulan hür Saksonya Eyaleti’ nin başkenti olur.

DSC01340

Yıl 2005, yeniden inşa çalışmalarına devam..

Yaşadığımız dönemin  kültür ve sanat miraslarına verilebilecek en güzel örneklerden birisi olan Dresden’ in tarihine bu kadar girmemin bir nedeni var. Dünya üzerinde tarihi insanlık suçlarıyla dolu pek çok yerleşim olduğunu ve hatta bu suçların günümüzde dahi bazı bölgelerde bazı güçler tarafından işlenmeye devam ettiğini biliyoruz. Kimi toplumlar bu tür zulümler nedeniyle yok olurken, bazıları küllerinden yeniden doğup, yıkılan değerleri yeniden inşa etmeyi başarabiliyorlar. İstiklal savaşında ve sonrasında ülkemizde başarılanlar buna en güzel örnektir bence.

Dresden halkının da yardım talepleri geri çevrilmişken, büyük bir dayanışma içinde ve her bir tuğlayı düştüğü yerden kaldırıp numara vererek arşivledikten yıllar sonra tek tek eski yerine koyarak kentlerini yeniden inşa etmelerinin arkasındaki motivasyonu takdir etmek gerek. 2002, 2005 ve nihayet 2017 yıllarında ziyaret ettiğim Dresden’ deki “yeniden yapılanma” çabalarını yerinde gördükten sonra bunları anlatmadan, sadece statik fotoğraf kareleri üzerinden bu şehri tanıtmanın, bu kentin değerleriyle örtüşmeyeceğini  düşündüm…

DSC_0710

Semperoper

Peki Dresden başka neleriyle ünlü?

–PORSELEN                 (Altın üretmeye çalışırken 1708 de beyaz Avrupa porseleninin formülünü keşfeden Johann Friedrich Böttger buralıdır)

–KRİSTAL CAM                        (1697 de çapı 1 metreden büyük optik lens burada üretilmiş)

–SÜTLÜ ÇİKOLATA

–MİNERAL SU

–BUHARLI LOKOMOTİF (İlk Alman buharlı lokomotifi 1838 de burada imal edilmiş)

–KAMERA                    (Dünyanın ilk tek mercekli reflex kamerası 1936 da burada yapılmış)

–DAKTİLO ve DİKİŞ MAKİNASI (Singer dikiş makinası 1869 da, Erika daktilo 1910 da burada imal edilmiş)

–SEMPER OPERA        (Carl Maria von Weber ve Richard Wagner burada orkestraları yönetmişler, Richard Strauss ilk premierini burada yapmış)

Görülecek Yerler:

-Dresden Royal Palace (Residenzschloss)

-Grosser Garten (Palace in big garden)

-Taschenbergpalais

-Glaeserne Manufacture (VW cam fabrika, burada otomobil üretim hattını cam arkasından izleyebiliyorsunuz)

-Pfunds Molkerei (Süt ve sütlü ürünler pazarlayan eski bir dükkan. Merkezden tramvay ile ulaşılabiliyor ve bir de lokanta-kafesi var. Dükkanın iç fayans duvar ve tavan süslemeleri gerçekten görülmeye değer..)

-German Museum of Hygiene

-Semperoper (Operanın içi ücret karşılığı gezilebiliyor, ama ayrıca bilet bulup içerde bir performans izlemenizi kesinlikle tavsiye ederim. Biletinizi internetten alabileceğiniz gibi, opera girişi karşısındaki gişeden “”son dakika bileti” bulmanız da olası..)

-Technical University (1828)

-Zwinger Palace

-Frauenkirsche

-Hofkirsche

-Kreuzkirsche

-Markthalle

Ağız tadı:

Dresden Saksonya’ nın başkenti olduğu için doğal olarak Sakson mutfağının tüm özelliklerini burada bulmak olası. Patatesin hemen her çeşidi (Patates tava, haşlanmış patates, patates makarnası, Patates köftesi, patates pancake, patates salatası, patates çorbası, kroket) ana yemeklerde kullanılıyor.

Et dediğimiz zaman, genellikle domuz eti tüketiliyor ve tabakta etin yanında patatesten başka diğer sebzeler genellikle haşlanmış olarak ve çeşitli soslar ile servis ediliyor.

Buttermilchgetzen (buttermilk Potato pancake), bu mutfağın baş tacı ve tereyağı, yumurta, soğan ve salam eklenerek tavada hazırlanıyor.

Dresden’ de çay yanında kek çok sevilen bir sunum. Kek deyince de “Stollen” akla geliyor. Üzerine pudra şekeri dökülmüş fındıklı ve meyveli kek olarak tarif edilebilir. Bunun bademli, tereyağlı, kremalı, fındıklı gibi çeşitleri var.

Bir yer tavsiye etmemi isterseniz şayet, Dresden’in ikinci en eski lokantası “Auerbachs Kellar” yüzümü kara çıkarmaz…

Markthalle (alışveriş merkezi)
Markthalle (alışveriş merkezi)
Eski şehirde tarihi binalar
Eski şehirde tarihi binalar
Eski şehir meydanı ve saray
Eski şehir meydanı ve saray
Saray
Saray
Semperoper koridorları
Semperoper koridorları
Semperoper saati (saat romen rakamıyla,dakika latin rakamıyla)
Semperoper saati (saat romen rakamıyla,dakika latin rakamıyla)
Semperoper duvar süslemeleri
Semperoper duvar süslemeleri
Yeni şehirden kral ve atının görüntüsü
Yeni şehirden kral ve atının görüntüsü
Zwinger sarayı bahçesi
Zwinger sarayı bahçesi
Semperoper iç mimarisi
Semperoper iç mimarisi
Zwinger sarayı taçlı kapısı
Zwinger sarayı taçlı kapısı
Terastan Elbe'nin karşı kıyısı
Terastan Elbe’nin karşı kıyısı
Büyük park içinde işleyen tren
Büyük park içinde işleyen tren
Zwinger sarayı bahçesinde havuz
Zwinger sarayı bahçesinde havuz
Elbe'den eski şehrin gece görüntüsü
Elbe’den eski şehrin gece görüntüsü
Zwinger sarayı bahçe figürleri
Zwinger sarayı bahçe figürleri
Büyük park içindeki saray
Büyük park içindeki saray
Eski şehir meydanı
Eski şehir meydanı
Martin Luther' in heykeli
Martin Luther’ in heykeli
Pfunds Molkerei sütlü ürünler dükkanı
Pfunds Molkerei sütlü ürünler dükkanı
Saray koleksiyonundan bir diğer figür
Saray koleksiyonundan bir diğer figür
Saray ve saat kulesi
Saray ve saat kulesi
Pfunds Molkerei dükkanı içi
Pfunds Molkerei dükkanı içi
Teras
Teras
Zwinger Sarayı iç bahçesi
Zwinger Sarayı iç bahçesi
Pfunds Molkerei dükkanı lokanta levhası
Pfunds Molkerei dükkanı lokanta levhası
Eski şehirden bir görüntü
Eski şehirden bir görüntü
Elbe nehri kıyılarında yeşil alanlar
Elbe nehri kıyılarında yeşil alanlar
Eski şehre ait bir betimleme
Eski şehre ait bir betimleme
Semperoper sahnesi
Semperoper sahnesi
Kreuzkirsche
Kreuzkirsche
VW camdan fabrikası
VW camdan fabrikası
Sarayın iç avlusu
Sarayın iç avlusu
Sarayın dışı
Sarayın dışı
Augustus the strong
Augustus the strong
Palais im Grosse Garten
Palais im Grosse Garten
Markthalle içi
Markthalle içi
Çiçek pazarı
Çiçek pazarı
Zwinger sarayı dış bahçesi
Zwinger sarayı dış bahçesi
Semperoper girişi
Semperoper girişi
Pfunds Molkerei dükkanı
Pfunds Molkerei dükkanı
Pfunds Molkerei dükkanı
Pfunds Molkerei dükkanı
Kreuzkirsche
Kreuzkirsche
Zwinger sarayı porselen çanlı saati
Zwinger sarayı porselen çanlı saati
Sahne ve yangın perdesi
Sahne ve yangın perdesi
Albertinum
Albertinum
Zwinger sarayı ve dışındaki hendek
Zwinger sarayı ve dışındaki hendek
Semperoper locaları
Semperoper locaları
Eski şehir
Eski şehir
Semperoper'in iç mekan süslemeleri
Semperoper’in iç mekan süslemeleri
Frauenkirsche
Frauenkirsche
Sarayda sergilenen bir figür
Sarayda sergilenen bir figür
Ünlü duvar betimlemesi
Ünlü duvar betimlemesi
Saray koleksiyonu
Saray koleksiyonu
Sarayın iç avlusu
Sarayın iç avlusu
Yenilenmiş eski şehirde dingin yaşam
Yenilenmiş eski şehirde dingin yaşam
Büyük parkın minyatür tren istasyonu
Büyük parkın minyatür tren istasyonu

Bunu paylaş:

  • Facebook
  • Daha fazla
  • Twitter
  • E-posta
  • WhatsApp

Bunu beğen:

Beğen Yükleniyor...

Nördlingen ve Harburg

09 Perşembe Şub 2017

Posted by Erhan Ergün in Almanya

≈ 1 Yorum

Etiketler

Daniel, Frederick, Horeburg, Moserhaus, Nordilinga, Oettingen, Regensburg, St. Georg, St. Salvator, Staufer, Strölinhaus, Welfs, Whitsun

NÖRDLİNGEN

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

HARBURG

Harburg kalesi bilgi panosu
Harburg kalesi bilgi panosu
Harburg kale planı
Harburg kale planı
Harburg kalesi
Harburg kalesi
Kale içinde toplantı organizasyonu
Kale içinde toplantı organizasyonu
Kale içi yürüme yolu
Kale içi yürüme yolu
Kalede su kuyusu
Kalede su kuyusu
Dışarıdan kale
Dışarıdan kale
Kale yapıları
Kale yapıları
Kale girişi kemerli yol
Kale girişi kemerli yol
Kale duvarları
Kale duvarları
Kalede yeşillik
Kalede yeşillik
Kale girişi
Kale girişi
Kale avlusunda kuyu
Kale avlusunda kuyu
Düşey sürgülü kale kapısı
Düşey sürgülü kale kapısı
Hoş bir bisiklet parkı
Hoş bir bisiklet parkı
Kale avlusu
Kale avlusu

Bundan yaklaşık 15 milyon yıl önce bir meteorit yeryüzüne çarpar ve kocaman bir krater oluşturur çarptığı yerde. Bu kratere yakın bir yerde de 1. ve 3. asırlar arasında sivil bir yerleşim vardır, o zamanlar bilinen adıyla “Nordilinga” olan. Aynı dönemlerde bir de Roman şato olduğu biliniyor burada. 1215 te İmparator Frederick şehri Regensburg’ tan satın alıp bağımsız bir kraliyet kentine dönüştürür.

kilise-yan-cephesi

Kent meydanı

 

Nördlingen adı ise, ilk kez 1219 yılında, ortaçağın on gün süren meşhur “Whitsun” fuarında  geçiyor. 14., 16. ve 17. asırlarda surlar genişletilip güçlendirilir saldırılara karşı koyabilmek için. 1427-1505 yılları arasında St. George kilisesi ve 90 metre yüksekliğindeki “Daniel” çan kulesi yapılır.

stadtmauermuseum

Stadtmauermuseum

 

Kent gelişen haliyle 1522-55 yılları arasında bölgedeki reformlara dahil olur ve 1634 yılında meydana gelen Nördlingen savaşında şehir kuşatılır, nüfus azalır. 1802 de kent Bavaria’ ya bağlanır.

sehir-meydaninda-bir-eser

Kent meydanında modern bir figür

 

Nördlingen’de görülebilecek başlıca yerler Geç Gotik döneme ait Hall kilisesi, Marktplatz, ticari binalar, hastane, St. Salvator kilisesi (1442) ve açık hava tiyatrosu. Ayrıca kilise çan kulesine çıkılarak gök taşının çarpma etkisiyle oluşturduğu krateri görmek de mümkün.

kilise

Kilise

 

 

Harburg kalesi, Romantik Yol üzerinde en iyi korunmuş ortaçağ kalelerinden birisi. 12. yüzyıl ortalarında kaleden ilk kez “Staufer Kraliyet Şatosu” olarak bahsediliyor. 13. asrın sonlarında, Harburg’ un varoluş nedeni olan Oettingen kontları ve sonrasında Prensesi, şatoyu teslim alır.

kale-disi

Kalenin dışarıdan görünüşü

 

Kaleye çıkan yolda eski bir Taşköprü var ki tamamen restore edilmiş. 1754 ten kalma Sinagog, “Moserhaus” un da bulunduğu Marketplace, “Strölinhaus”, St. Barbara ve Herz-Jesu kiliseleri görülebilir.

kapilardan-bir-digeri

Kale kapısı

 

Eski adı bozkır kalesi “Horeburg” olan kale, bu şirin kente adını da vermiş. Kasaba yüzyılllar boyu asil bir aile olan “Welfs” lere aitmiş. 1848 den başlayarak, özellikle de 1854 te imzalanan Alman Ticaret Paktı  ile serbest pazar ekonomisinin avantajlarını kullanan Harburg, kısa sürede Hanover Krallığı’ nın lastik ve yağ tohumu konularında önemli bir limanı oluverir.

gezmeci-harburg-kalesinde

Gezmeci Harburg kalesinde

 

İkinci dünya savaşında ağır yara alan Harburg’ ta başlayan restorasyon çalışmaları ile kentin görüntüsü tamamen yenilenir. Harburg’ ta  “Aussenmühlenteich” gölü 1565 yılında Dük 2. Otto tarafından yaptırılmış ve etrafında yürüyüş yolları, hamam, sauna, termal banyo ve su sporları gibi olanaklar var. Her yıl aralık ayında Town Hall önündeki alanda noel pazarı kuruluyor.

 

Bunu paylaş:

  • Facebook
  • Daha fazla
  • Twitter
  • E-posta
  • WhatsApp

Bunu beğen:

Beğen Yükleniyor...

Dinkelsbühl ve Wallerstein

25 Çarşamba Oca 2017

Posted by Erhan Ergün in Almanya

≈ Yorum bırakın

St. George kilisesi
St. George kilisesi
Kilisenin içinden bir görüntü
Kilisenin içinden bir görüntü
Geniş alanlar şehri rahatlatıyor
Geniş alanlar şehri rahatlatıyor
Eski ticaret yolu
Eski ticaret yolu
Burada da güneş saati var
Burada da güneş saati var
Mimari doku korunuyor
Mimari doku korunuyor
Elsasser Strasse
Elsasser Strasse
Basit ama şık bir cephe
Basit ama şık bir cephe
Kilisenin çan kulesi
Kilisenin çan kulesi
Segringer Strasse
Segringer Strasse
Gezinti arabaları
Gezinti arabaları
Ana cadde üzerinde otel ve restoranlar
Ana cadde üzerinde otel ve restoranlar
Binaların tümü koruma altında
Binaların tümü koruma altında
Şehir meydanı
Şehir meydanı
Wörnitz Tor'a uzanan cadde
Wörnitz Tor’a uzanan cadde
Bilim adamlarına saygı
Bilim adamlarına saygı
Heykellerde yaşayan bilim
Heykellerde yaşayan bilim

Kuleleriyle ve kapılarıyla birlikte binaları da çok iyi korunmuş olan Dinkelsbühl, Wörnitz nehri vadisinde kurulmuş ve oldukça geniş bir alana yayılmış. Tarihi ticaret yolları kentin merkezinde buluşuyorlar. Dokuzuncu asırda iki önemli kraliyet yolunun korunması amacıyla surlar ve bir Fransız kraliyet sarayı inşa edilmiş. Kentin adı, ilk kez 1188 tarihli ve kral Barbarossa’ nın şehri hediye ettiğini belgeleyen bir tapu kaydında “burgus Tinkelspuhel” olarak geçiyor.

weinmarkt

Weinmarkt

 

1380-1440  yılları arasında şehir duvarları ve su hendekleri yapılmış. Geç Gotik döneme ait St. George manastırı 1448-49 yıllarında inşa edilir. Otuz yıl savaşları sırasında 1632 yılında İsveç’ li ordular kenti zapteder. 1806 yılında Bavaria’ ya bağlanan Dinkelsbühl’ e 1888 yılında Berlin ve Münih’ ten gelen sanatçılar, şehrin güzelliğinden etkilenerek çeşitli eserlere imza atarlar.

wornitz-tor

Wörnitz Tor

 

İki büyük dünya savaşından da yara almadan çıkan kentte günümüzde St. George kilisesinin bulunduğu yerde görülebilen ahşap haç, bir zamanlar kent kabristanının ve St. Vitus şapelinin olduğu yer. Rivayete göre burada gerçek boyutlarda 12 adet som gümüşten havari heykeli varmış. Otuz yıl savaşları sırasında şapelin papazı bu heykelleri  ele geçirilmesinden korkarak gizli bir yere götürüp gömmüş ve hemen sonra kendisi de ölmüş. Bazı ziyaretçiler, özel zamanlarda kilise bahçesinden geçerlerken, beyazlar giymiş bir kadının kendilerine göründüğünü ve oradan uzaklaşmalarını isteyen hareketler yaptığını söylerlermiş. Bu kadının, papazın yönetimindeki aşçı olduğu ve hala heykelleri koruma güdüsüyle ziyaretçilere göründüğü söyleniyor…

renk-uyumu-da-onemli

Pasta dilimi gibi binalar

 

Şehirde 16 kuleye ve 4 kapıya sahip surlar görülmeye değer. Nikolaus Essler’ in planlarına göre 1448-99 yılları arasında inşa edilen St. George kilisesi de gezilebilir. 1600 civarında “Market Hall” olan Town Hall, festival salonlarına sahip. Eski şehir merkezi, ortaçağ evlerinin adeta geçit töreni yaptığı bir yer gibi.

Hastane binaları, Holy Spirit kilisesi (1700), devlet tiyatrosu, konser salonu diğer görülebilecek yapılar. St. Paul’s kilisesi (1840-43) ve yaz tiyatro festivalinin yapıldığı Battlement bahçesi de ziyaret edilebilir.

st-george-kilisesi-yan-cephesi

St. George Kilisesi ve meydan

 

Ries bölgesinin kalbinde yer alan şehir, Oettingen-Wallerstein prenslerinin ikamet adresi. Kent merkezinde tarihte meşhur salgın hastalık  belasını betimleyen “salgın” ya da “kutsal Trinity” heykeli bulunuyor.  Şato 1188 yılında yapılmış. Kentin adı 1238-74 tarihli eski dökümanlarda “Steinheim” yani “kaya yurdu” olarak geçiyor.

sehrin-ana-caddesi

Ana cadde ve Salgın heykeli

 

1261 de Oettingen kontları şehri ve şatoyu kuşatıp alırlar. 1612-13 te St. Alban kilisesi yeniden yapılır. 1648 de şato yıkılır. 16.-19. asırlar arasında Wallerstein bir taşra şehri olarak gelişir. Salgın heykeli 1722-25 arasında yapılıp yerine konulur. Şehre yakın bir konumda 65 metre yüksekliğinde bir “Wallerstein Felsen” kayası var ve buradan kent çevresinin manzarasını seyretmek mümkün.

hastane

Hastane binası

 

Ziyaret edilebilecek yerler arasında Saray (1805), St. Anna şapeli (1498), Kraliyet atçılık okulu (1741-51), saray bahçesi, Moritz Şatosu (1803-04) ve Orangery sayılabilir.

Yolumuzun üzerinde sırasıyla Nördlingen ve Harburg var….

Bunu paylaş:

  • Facebook
  • Daha fazla
  • Twitter
  • E-posta
  • WhatsApp

Bunu beğen:

Beğen Yükleniyor...

Schillingsfürst ve Feuchtwangen

18 Çarşamba Oca 2017

Posted by Erhan Ergün in Almanya

≈ Yorum bırakın

Etiketler

Albrecht Schillingsfürst, Brunnenhaus, Casino Feuchtwangen, Chlodwig von Hohenlohe, Cloister, Gallery Doefler, Hohenlohe, Langenburg, Sulzach, Waldenburg

Saraydan önce sizi karşılayan cafe-restoran
Saraydan önce sizi karşılayan cafe-restoran
Giriş yolu boyunca canlı kuşlar var
Giriş yolu boyunca canlı kuşlar var
Saray girişindeki cafe
Saray girişindeki cafe
O kuşlardan birisi
O kuşlardan birisi
Sarayın çevresi orman
Sarayın çevresi orman
Saray içinde av sergisi
Saray içinde av sergisi
Schillingsfürst kulesi
Schillingsfürst kulesi
Sarayın avlu cephesi
Sarayın avlu cephesi
Saray yolunu gösteren levha
Saray yolunu gösteren levha
Sarayın yaklaşım yolu
Sarayın yaklaşım yolu

 

Viyana ve Bologna bloglarımın yayını için ara verdiğim “Romantik Yol” serisine, yol üzerindeki iki önemli yerleşim ile devam ediyorum.

dsc_0114

Schillingsfürst şatosu

Almanya’da Rhein (Ren) ve Danube (Tuna) nehirleri arasında 550 metre yükseklikte yer alan bir sağlık merkezi Schillingsfürst. Şehrin uzaklardan da görülebilen abide yapısı, Waldenburg, Langenburg ve Weikersheim‘ın  Hohenlohe aileleriyle yakın bağları olan Hohenlohe-Schillingsfürst prensinin şatosudur (1723-50).

dsc_0117

Şato içindeki av hayvanları koleksiyonu

 

Tarihte 1316, 1525 ve 1632 yıllarında defalarca yıkılan eski şatoların yerine Prens Karl Albrecht Schillingsfürst tarafından yaptırılmış mevcut bina. 1894-1900 yıllarında Prens Chlodwig von Hohenlohe, Alman Krallığı’ nın başkanı ve Prusya devletinin başbakanı olarak burada yaşar.

dsc_0131

Ludwig Doerfler Resim Galerisi

İlk yazılı kayıt, 1000 yılları civarında şatonun 3. Otto tarafından Würzburg Kardinalliğine hediye edildiğini gösteren bir tapu belgesi. Şato daha sonra 1300′ lü yıllardan itibaren Hohenlohe ailesi tarafından kullanılmış.

Günümüzde bir müzeye ev sahipliği yapıyor ve adeta bir av köşkü görüntüsünde. İçerisinde türlü hayvanların doldurulmuş bedenleri, av kıyafetleri ve silahları sergileniyor.

dsc_0127

Şatodan şehrin görüntüsü

Görülebilecek yerler:

Barok Schillingsfürst Kalesi

Mozoleum ve Kardinaller Bahçesi

Su kulesi (1902) içindeki duvar resimleri, kentin su temini konusunda geçirdiği evrimi gösterir.

Brunnenhaus (1702 yılına tarihli su kuyusu yapısı)

Ludwig Doefler Galerisi

 

Schillingsfürst‘ ten ayrıldıktan sonra yol üzerindeki ilk yerleşim olan Feuchtwangen ise, Sulzach nehri üzerinde hemen hemen 1200 yıllık geçmişe sahip bir festival şehri. Franconia‘ nın festival salonu olarak da bilinen Eski şehir meydanı her yaz  ilki 1949 yılında yapılan “Cloister Festival” için hazırlanıp süsleniyor.

img_20160924_125928

Şehir meydanı

Şehirde sekizinci yüzyılda “Fluchtinwanc” adında bir “Benedictine” manastırı ve bir Fransız kralına ait saray bulunurmuş. Manastır 1197 yılında sadece erkekler korosunun bulunduğu bir ibadethaneye dönüştürülmüş. 1200 yılından itibaren bağımsız bir krallık olan şehir, bu ünvanını 1376 yılında kaybetmiş.

dsc_0139

Meydandaki çeşme

1400 yılı civarında üç kapılı ve 14 kuleli şehir surları inşa edilmiş. 1563 te reformlar sırasında manastır kapatılmış. 1806 da kent Bavaria‘ ya katılmış. 19. asırda kentin pek çok yapısı yıkılmış, 2000 yılında da bir “Casino” açılmış burada…

dsc_0159

Korunmuş yapı stoku örneği

Görülebilecek yerler:

1726  yılından kalma bir barok çeşmenin de bulunduğu şehir meydanı

13/14.asırdan kalma Collegiate kilisesi

12. asırdan kalma Romanesk Cloister

1257 tarihine kayıtlı St. John kilisesi

Feuchtwangen gazinosu

Bundan sonra rotamızda bir başka güzel ortaçağ kenti olan “Dinkelsbühl” var…

 

Bunu paylaş:

  • Facebook
  • Daha fazla
  • Twitter
  • E-posta
  • WhatsApp

Bunu beğen:

Beğen Yükleniyor...

Rothenburg ob der Tauber

25 Pazar Ara 2016

Posted by Erhan Ergün in Almanya

≈ Yorum bırakın

Etiketler

Conrad, Friedrich Herlin, Heinrich Toppler, Herterich, Klingentor, Meistertrunk, Nürnberg, Nusch, Plönlein, Reinger, Rhein, Rudolph, Spital, Staufer, Tauber, Tilly, Tilman Riemenschneider

Binalar eski ama sağlam
Binalar eski ama sağlam
Cephede çiçek süslemeleri
Cephede çiçek süslemeleri
Batı kapısı önünde
Batı kapısı önünde
Saat kulesi
Saat kulesi
Ortaçağ şehirciliği...
Ortaçağ şehirciliği…
Otelimizdeki yemek masamız
Otelimizdeki yemek masamız
Ahşap yürüme yolu
Ahşap yürüme yolu
Şehir planı
Şehir planı
Yeni belediye binası
Yeni belediye binası
Ahşap yürüme yolu
Ahşap yürüme yolu
Kent hakkında bilgi
Kent hakkında bilgi
Ahşap takviyeli yapılar
Ahşap takviyeli yapılar
Eski itfaiye arabası
Eski itfaiye arabası
Ahşap yol bazen köprü vazifesi görüyor
Ahşap yol bazen köprü vazifesi görüyor
Sur üzerinden kent görüntüsü
Sur üzerinden kent görüntüsü
Eski evlerde hala yaşam sürüyor
Eski evlerde hala yaşam sürüyor
Meydana cepheli bina
Meydana cepheli bina
Şehirde akşam
Şehirde akşam
Surlardaki yürüme yolunda..
Surlardaki yürüme yolunda..
Sur dışında hendekler
Sur dışında hendekler
Ana caddelerden biri
Ana caddelerden biri
Güney kulesi
Güney kulesi
Kent kapısına biişik kilise
Kent kapısına biişik kilise
Cephe süslemeleri
Cephe süslemeleri
Kuzey kulesi
Kuzey kulesi
Kilise
Kilise
Şirin evler
Şirin evler
Bisiklet burada da var
Bisiklet burada da var
Bez bebekler (cadılar..)
Bez bebekler (cadılar..)
Şehir planı
Şehir planı
Surlar
Surlar
Kent surları
Kent surları
"Snowball" şekerlemesi
“Snowball” şekerlemesi
Türk Kültür Derneği
Türk Kültür Derneği
Batı surları
Batı surları
Yaşayan binalar
Yaşayan binalar
Şehirde bir çeşme
Şehirde bir çeşme
Sonbahar akşamı kent sakin
Sonbahar akşamı kent sakin
Kent kapılarından birisi
Kent kapılarından birisi
Bir başka kule
Bir başka kule

Tauber vadisinin eğimli arazisi üzerindeki tepelik bir bölgede konuşlanmış eski kraliyet şehri Rothenburg ob der Tauber, Romantik Yol ile Şatolar yolunun kesişme noktasında yer alıyor. Eski şehir tamamen surlarla çevrili ve ikinci dünya savaşından büyük yara almış olarak çıkmasına rağmen o kadar iyi korunarak günümüze gelmiş ki, vadinin ortasında adeta bir mimari mücevher gibi yükseliyor…

dsc_0045

Eski şehrin en gözde mekanlarından birisi ve gezmeci…

Kentin tarihi hakkında biraz bilgi edinmekte fayda var. 970 yılında Franconian nobelman Reinger tarafından bir Fransız şatosu yaptırılır burada. 1142 de 3. Conrad, kraliyet Şatosunu inşa ettirir (Roteburg Imperial Castle). Kentin ismine ilk kez 1144 yılına ait bir dökümanda “Rodenburch” olarak rastlanır.

img_20160924_103806

Gezmeci kentin kalbinde…

1250 yılı civarında “Staufer” yolu Augsburg’ tan gelip Rothenburg’u geçerek Würzburg’a kadar uzanır ve böylece “Romantik Yol” un doğuşu gerçekleşir. 1274 yılında Habsburg Kralı Rudolph sayesinde “kraliyet kasabası” statüsüne yükselen şehir 1352 de “Hür Kraliyet şehri” (Freie Reichsstadt) olur. 1356 da meydana gelen deprem şatoyu yıkar.

dsc_0914

Kentin sokakları

1400 başından itibaren Vali Heinrich Toppler yönetiminde kentin ekonomisi canlanır, büyüme hızlanır ve sur dışı alanlar imara açılır. Bu dönemde Rothenburg, Nürnberg’ten sonra Franconia bölgesinin en büyük şehri olur. 1485 de Jacob’s Kilisesi inşaatı biter. 1501 de kentin doğu surları yıkılır. 1521 de Yahudi nüfus şehirden kovulur. 1525 yılı ve devamında “çiftçi savaşları” kenti kötü etkiler. 1544 ile birlikte Protestanlık akımı hakim olur.

dsc_0063

Eski belediye binası ve meydan

1572 yılında doğu yakası surlarının onarılmasıyla birlikte yeniden canlanma ve büyüme başlar, Rönesans akımı etkisiyle yeni binalar yapılır. Ancak 1618-48 arasındaki “Otuz Yıl Savaşları” sırasında kent defalarca kuşatılır ve zenginlik yok olur. Bu dönemde bir de şehir efsanesi gerçekleşir: 1631 yılında vali Nusch, kenti General Tilly’ nin kuşatmasından kurtarmak için dev bir kasedeki şarabı bir solukta içer ve bu olay, daha sonra kutlanmaya başlanan bir festivalin “The Master Draught” ya da “Meistertrunk” un doğuşuna sebep olur. 1881 den bu yana her yıl Cuma-pazartesi günleri arasında dört gün bu amaçla Town Hall’ ün kraliyet odasında kutlama yapılır.

dsc_0084

Saat kulesi

1802 yılında Büyük Avrupa Güçleri ile Kutsal Roma İmparatorluğu arasında varılan anlaşma gereği, Rhein nehrinin sol kıyıları Fransa’ya verilirken, Rothenburg Bavaria’ ya bağlanır. Borçların ödenmesi için Bavaria pek çok varlığını satar, soylu aileler ve hanedanlıklar yerlerinden olup göçmek zorunda kalırlar.

1850 den itibaren romantik ressamlar ve şairler kenti keşfederler ve turizm ile sanayi tekrar canlanmaya başlar. 1873 yılında şehir Alman trenyolu şebekesine bağlanır. 1900 yılında mevcut bina stokunun listesi çıkartılır ve korumaya alınır. 1945 te savaş nedeniyle ne yazık ki kentin yarıya yakını tahrip olur. Onarım ancak 1970 yılında tamamlanabilir.

dsc_0903

Rothenburg’ da akşam oluyor

Görülecek yerler:

Şehir surları, kenti tamamen çevreliyor ve üzerinde bir de yürüme yolu var, yaklaşık 2,5 km uzunluğundaki bu ahşap yolu yürüyerek şehri yukarıdan izlemek olası. 14. asırda yapılmış surlar üzerinde pek çok kapı ve kule var.

Town Hall. Tarihi şehir merkezindeki bu muhteşem yapının Gotik tarzdaki batı tarafı 1250-1400 arası yapılmış, Kaisersaal (kraliyet salonu) ve 60 metre yükseklikte kuleye sahip. Rönesans bölümü (1572-78), “arcade” eklentisi (1681) ile “Ratstrinkstube” (councillers tavern,1446) ve 1910 da buraya konulan “Meistertrunk” saati görülebilir. 13/15. asırda yapılan “Fleich-und-Tanzhaus” yarım ahşap asma kata sahip olup, günümüzde Marien Pharmacy olarak hizmet veren ve 1488 de yapılan “Jagstheimerhaus”, 1608 de yapılan St. George’s ya da Herterich çeşmesi Town Hall ile birlikte görüşe sunuluyor. Yeni Town Hall ise eskisine bitişik.

dsc_0057

Binalar dantel süsleme gibi…

1311-1472 yıllarında inşa edilen St. Jacob’s Gotik Parish kilisesi yüsek iç hacim ve ona uygun yükseklikte sunak yeri ile dikkat çekiyor. 55 metre yüksekliğinde bir de kuleye sahip kilisede Friedrich Herlin tarafından boyanmış duvar panelleri, Tilman Riemenschneider tarafından 1501-1504 te yapılan kutsal kan sunağı, son akşam yemeği resmi, sacrament nişi ve doğu tarafında değerli pencere süslemeleri kiliseyi görkemli kılan unsurlar.

16. asıra tarihli Klingentor kapısı ve surları ile kent duvarına bitişik St. Wolfgang’s kilisesi.

1360 yılında yapılmış ve en eski kapı olma özelliğine sahip Burgtor. Hemen yanındaki bahçesi ve St. Blaise şapeli ile birlikte görülebilir.

Erken Gotik tarzında yapılmış 1285 yılına tarihli Franciscan kilisesi önce manastır olarak inşa edilmiş. St. Francis sunağını yine Tilmar Riemenschneider yapmış. Artistik mezar taşları da burada bulunuyor.

Plönlein bölgesinde ise, 1360 yılında yapılmış “Kobolzeller Tor” kapısını, “Kohiturm” kulesini, “Devil’s Pulpit” i (Şeytan mimberi), 1385 yılına kayıtlı “Siebersturm” kulesini görebilirsiniz.

Spital. Burası 1280 de kurulmuş bir hastane. İçinde Kutsal Ruh kilisesini, günümüzde üç katlı olan ve 1574-78 yıllarında yeniden inşa edilmiş yapıyı, “Pesthaus” u (salgın hastalık evi) ve gençler için hizmet veren oteli barındırıyor.

Spital surlar, 17. asrın başında yapılmış ve iki harici alana, yedi kapıya sahip.

Sayısız ahşap takviyeli ortaçağ evleri kentin hemen her yerinde görülebilir.

img_20160923_200004

Noel süslemeleri satan dükkanın vitrini

Şehirde ayrıca ziyaret edilebilecek müzeler de var. Kraliyet şehir müzesinde 1300 yılından kalan mutfak, şehre ait sanat, kültür ve silah koleksiyonu sergileniyor.

Ortaçağ suç müzesi (Medieval Crime Museum) 1395 te inşa edilip 1718 de yeniden yapılan ve St. John şövalyelerinin kurduğu devlete ait bir binada, ortaçağ hukukunu tanıtan bir müze.

Alman noel müzesinde ise geleneksel aile kutlamaları tanıtılıyor ve çeşitli zamanlara ait süslemelerden örnekler var.

Town Hall içinde Rothenburg’da 30 yıl savaşlarının tarihini anlatan bir sergi mevcut.

1270 yılında kurulan “Craftsman’s house” da,  çeşitli meslek grubundan olan üreticilerin o devirlerde aileleriyle nasıl yaşadıkları tanıtılıyor.

Bu tarihi şehirde kaldığımız Hotel Klingentor, surların dışında ve merkeze on dakikalık yürüme mesafesinde bir aile işletmesi. Otelin her yeri, odalar dahil eski tarzda döşenmiş, biraz da bizim Anadolu evlerimizi anımsatıyor. Daha önemlisi, şimdiki sahibi bay George ve  konuşkan eşi müşterilerle çok yakından ilgileniyorlar ve kendilerine özgü hoş davranışlarıyla bolca övgü topluyorlar. Booking.com vasıtasıyla bulduğumuz bu konaklama yerini tavsiye ediyoruz.

img_20160924_085443

Klingentor otelin sahipleriyle…

 

Rothenburg’ dan gözümüz biraz da arkada kalarak ayrılıp yola koyuluyoruz ama buraya tekrar gelmek arzusu taşıyoruz…Rotamızda Schillingsfürst ve Feuchtwangen var.

 

Bunu paylaş:

  • Facebook
  • Daha fazla
  • Twitter
  • E-posta
  • WhatsApp

Bunu beğen:

Beğen Yükleniyor...

Weikersheim, bir Rönesans klasiği…

21 Çarşamba Ara 2016

Posted by Erhan Ergün in Almanya

≈ Yorum bırakın

Etiketler

Blau Kappe, Elisabeth Friederile Sophie, Fulda, Gansturm, Hohenlohe, Kont Wolfgang II, Kornbau, Renaissance, Rosenbrunnen, Weikersheim

Binaların çoğu bu tarzda
Binaların çoğu bu tarzda
Kent arması
Kent arması
Şehir Kilisesi
Şehir Kilisesi
Saray girişinde avlulu çarşı
Saray girişinde avlulu çarşı
Şehir meydanındaki çeşme
Şehir meydanındaki çeşme
Bahçe alt sınırındaki yapılar
Bahçe alt sınırındaki yapılar
İnce mizah...
İnce mizah…
Skin şehir merkezi
Skin şehir merkezi
Saray avlusu
Saray avlusu
Kent meydanı
Kent meydanı
Süsleme sanatı
Süsleme sanatı
Büyük havuzdan saray
Büyük havuzdan saray
Avluyu çevreleyen yapılar
Avluyu çevreleyen yapılar
Sarayın bahçeye bakan yüzü
Sarayın bahçeye bakan yüzü
Avlulu çarşıyı süsleyen heykellerden biri
Avlulu çarşıyı süsleyen heykellerden biri
Çiçek sevgisi
Çiçek sevgisi
Bir zamanlar su dolu olan hendek
Bir zamanlar su dolu olan hendek
Havuz
Havuz
Korunmuş yapılar
Korunmuş yapılar
Saray bahçesi
Saray bahçesi
Sarayı çevreleyen hendek
Sarayı çevreleyen hendek
Bayan gezmeci bahçede
Bayan gezmeci bahçede
Büyük insanlara saygı
Büyük insanlara saygı
Kilise tanıtım panosu
Kilise tanıtım panosu
Saray ve bahçenin planı
Saray ve bahçenin planı
Büyük havuz ve heykeller
Büyük havuz ve heykeller
Bahçenin alt ucu sağlı sollu bu eserlerle çevrili
Bahçenin alt ucu sağlı sollu bu eserlerle çevrili
Oranjeri ve asma bahçesi
Oranjeri ve asma bahçesi
Şehirdeki ahşap takviyeli binalar
Şehirdeki ahşap takviyeli binalar
St. Georg kilisesi
St. Georg kilisesi
Bahçeden bir başka manzara
Bahçeden bir başka manzara
Saray hakkında bilgi
Saray hakkında bilgi
Orta yoldan sarayın görüntüsü
Orta yoldan sarayın görüntüsü
Saray ve kulesi
Saray ve kulesi
Giriş kapısı
Giriş kapısı
Büyük havuz
Büyük havuz
Bahçeden saray
Bahçeden saray
Binalar arası geçitler
Binalar arası geçitler
Saray üçgen tarzında yapılmış
Saray üçgen tarzında yapılmış
Heykellerle süslenmiş yapılar
Heykellerle süslenmiş yapılar
Saray binaları
Saray binaları
Meydan
Meydan
Saray bahçesindeki havuz
Saray bahçesindeki havuz

 

Onaltıncı asırdan onsekizinci asıra kadar olan dönemi olduğu gibi günümüze yansıtan çok değerli bir başka sanat eserini, ünlü Rönesans Sarayı’ nı barındıran Weikersheim’ e hoşgeldiniz…

img_20160923_175628

Muhteşem bahçeden sarayın görünüşü

Kente dair ilk yazılı doküman 837 yılına kayıtlı ve Fulda Manastırının bir tapu belgesinde adı “Wichartesheim” olarak geçiyor. 1156 yılından başlayarak Hohenlohe ailesinin ikametgahı olan Weikersheim’ daki sarayın yapımı onikinci asırda gerçekleşmiş. 1595-1605 arasında Şövalyeler salonu ve saray şapeli eklenmiş.  Onaltıncı asırda Kont Wolfgang II’ ye kalan saray, yeni sahibinin elinde muhteşem bir Rönesans başyapıtına dönüşüyor.

dsc_0843

Saray bahçesinin diğer ucundaki heykeller

Pek çok odası olan sarayda en göze batan hacim, Prenses Elisabeth Friederike Sophie’ nin kullandığı “Banket Salonu”. Bu salonun tüm süslemeleri ve mobilyası o günlerden bu yana hiç bozulmadan korunmuş, sarayın diğer odaları gibi…

dsc_0833

Saray iç avlusundan bir görüntü

 

Barok iç mekanlar ve Versailles tarzı bahçe ise 1708 civarında eklenmiş. 1719-21 yılında ilave edilen oranjeri bölümü de ilginç. Saray 1967 yılından bu yana Baden Württenberg eyaletinin malı. Sarayın iç hacimlerini gezerken fotoğrafla görüntülemeye izin verilmiyor (ya da bize izin vermediler..), bu nedenle size de yansıtamıyorum. Sadece broşür üzerindeki bir görüntüyü ve bir “youtube” linkini ekleyebildim bloğuma.

weikersheimpalace1

Şövalyeler Salonu

Şehir ve yakın çevresinde şarapçılık eski bir gelenek. 50 yılı aşkın bir süredir müziğe verdiği önemle de anılıyor Weikersheim. ‘Jeunesses Musicales Deutschland’ a ev sahipliği yapıyor ve yılın her döneminde düzenli konser organizasyonları var. Bunun yanısıra “Karwe” adındaki tarih festivali, şarap ve sokak festivalleri de geleneksel hale gelmiş kentte…

dsc_0878

Saray girişi

 

Şehrin diğer bazı yapılarına ve görülesi yerlerine gelince;

1323 yılında inşa edilen Town Hall,

1414 yılında yapılan Gotik mimariye sahip Parish Kilisesi,

Eski şehir merkezi, Rococo tarzındaki Rosenbrunnen çeşmesi (1770), Kornbau kilisesi (1582), Tauberland Village Museum (Dorfmuseum) (geleneksel kıyafetler, aletler ve mobilyalar sergileniyor), Şehir surları ve bazı kuleli kapılar (Blaue Kappe ve Gansturm),

img_20160923_181340

Kent meydanı

 

Gotik hac kilisesi (15.-17. asır).

Romantik Yol üzerindeki seyahatimiz devam ediyor ve birbirinden güzel ortaçağ yerleşimlerini ardı ardına ziyaret ettikçe, hem kültür varlıklarının nasıl korunabildiğine hayretle şahit oluyor, hem de yeni nesillere ve dünyanın diğer coğrafyalarından gelen insanlara bu varlıkların değerinin nasıl aktarıldığını biraz da kıskanarak öğreniyoruz. Bu arada güneye doğru indikçe de heyecan artıyor, çünkü gelecek kasaba ve şehirlerde daha yoğun ve  daha değerli örneklerle karşılaşacağımızı biliyoruz. Onlardan birisi de “Rothenburg ob der Tauber”…

 

 

Bunu paylaş:

  • Facebook
  • Daha fazla
  • Twitter
  • E-posta
  • WhatsApp

Bunu beğen:

Beğen Yükleniyor...

Bad Mergentheim, Romantik Yol’un kaplıcası…

09 Cuma Ara 2016

Posted by Erhan Ergün in Almanya

≈ Yorum bırakın

Etiketler

Bad, Geigerhaus, Hohenlohe, Kissinger Water, Ritterhaus, Shepherd Franz Gehrig, St.John Minster, Tauber, Teutonic order

Yeşil ve meydan
Yeşil ve meydan
Tarihi binalar çok iyi korunmuş
Tarihi binalar çok iyi korunmuş
Bu da sütlü kahve
Bu da sütlü kahve
Burada da ahşep takviyeli eski evler var
Burada da ahşep takviyeli eski evler var
Eski şehir meydanı
Eski şehir meydanı
Kentin sakin sokakları
Kentin sakin sokakları
Meydanda mola...
Meydanda mola…
Yapı stoku çok değerli
Yapı stoku çok değerli
Yerel insanların yüzünde huzur var
Yerel insanların yüzünde huzur var
Beethoven anısına...
Beethoven anısına…
Süslemeler
Süslemeler
Eskiye saygı...
Eskiye saygı…
Merkezdeki heykel
Merkezdeki heykel
Eski şehir meydanı
Eski şehir meydanı
Yönlendirme levhaları bile şirin
Yönlendirme levhaları bile şirin
Saat kulesi
Saat kulesi
Meydana açılan yollar
Meydana açılan yollar
Meydana bakan binalar
Meydana bakan binalar
Göz dinlendiren görüntüler
Göz dinlendiren görüntüler
Kale girişi
Kale girişi
Beethoven'e ev sahipliği yapmış ev
Beethoven’e ev sahipliği yapmış ev
Bu yapılar rönesans döneminden kalma...
Bu yapılar rönesans döneminden kalma…
Kafeler hoş ve sakin
Kafeler hoş ve sakin
Eski şehir meydanındaki heykel
Eski şehir meydanındaki heykel
Posta kutusunun güzelliği...
Posta kutusunun güzelliği…
Merkezdeki kolonun üzerindeki heykel
Merkezdeki kolonun üzerindeki heykel
Kale yapılarından birisi
Kale yapılarından birisi
Şirinlik her yerde...
Şirinlik her yerde…
Eski şehir merkezi ve belediye
Eski şehir merkezi ve belediye
Beethoven'in kaldığı ev
Beethoven’in kaldığı ev
Şehir meydanı
Şehir meydanı
????????????????????????????????????
????????????????????????????????????
Kale kilisesi
Kale kilisesi
Çiçekler her yerde süsleme unsuru
Çiçekler her yerde süsleme unsuru
Ritterhaus girişi
Ritterhaus girişi
Kale eklentisi kilise yapısı
Kale eklentisi kilise yapısı
Şehir ilanlarından birisi
Şehir ilanlarından birisi

 

dsc_0771

Eski şehir meydanında “ikiz” binalar

Romantik yol üzerindeki yolculuğumuz kuzeyden güneye doğru devam ediyor. Bu defa durağımız Almanya’nın önemli spa merkezlerinden birisi olan Bad Mergentheim. Tauber nehri üzerinde ve üzüm bağlarıyla çevrili bu güzel kentin kaderini değiştiren belki de en önemli tarihsel olay, 18 Ekim 1826 tarihinde Shepherd Franz Gehrig’ in sürülerini Tauber nehri kıyılarında gezdirirken koyunlardan birisinin tuhaf hareketlerini takip edince mineral su kaynağını bulmasıdır. Şimdilerde ünlü  “Kissinger Water” olarak bilinen bu su, yörenin bir spa merkezi olmasının da yolunu açıyor.

muhlwehrstrasse-ve-sagda-ritterhaus

Mühlwehrstrasse ve Ritterhaus

 

Yazılı dökümanlarda ismine ilk kez 1058 tarihinde rastlanan ve o zaman adı “Mergintaim” olan yerleşimde onikinci asrın sonlarına kadar St. John hareketi etkili olmuş. 1219 yılında kent Hohenlohe prensleri tarafından “Teutonic Order” tarikatına hediye edilmiş. Bu hareket (Töton Şövalyeleri) aslında haçlı seferleri sırasında yaralanan Katolik askerlere sağlık hizmeti sağlamak için kurulmuş bir tarikat ve çoğunluğu Alman Şövalyelerden oluşuyor.

Şehirde 1526-1806 tarih aralığında bu hareket yönetiminde şövalyeler için kalacak evler ve kale inşaatı yapılır. Bu döneme gelinene kadar ekonomik ve politik gücünü arttıran tarikat, idare merkezini yeni yapılan kale ve konutlara taşır. Kale ve çevresinin imarı devam eder.

img_20160923_160908

Huzurlu şehir sokakları…

 

Dokuzuncu asırda Franconia krallığının bu önemli ticaret yolu üzerindeki ikametgahı olan Mergentheim’ da 1250-1274 yıllarında St. John Minster binası ve 1564 te Rönesans tarzındaki Town Hall binası inşa edilmiş. 1730-1736 yıllarında bu gezimizde adına sıkça rastladığımız ve rastlayacağımız ünlü mimar Balthasar Neumann idaresinde kale kilisesi diğer yapılara eklenmiş.

Tarih 2 Ağustos 1926’ yı  gösterdiğinde Mergentheim’ e “Bad” yani “kaplıca” ünvanı verilir ve 23 Haziran 1829’ da ilk spa sezonu başlar. Bu tarihten sonra hızla gelişme kaydeden spa turizm hareketini  ikinci dünya savaşı  durdurur. Şehir bir askeri hastane haline gelir. Fakat bu sayede ağır bombardımandan da kurtulmuş olur…

kale-giris-kapisindan-sehir

Kale giriş kapısından şehir

 

Şehrin güzel sokaklarında keyifle gezinirken geçtiğimiz Mühlwehrstrasse üzerinde dikkatimizi çeken şövalye evi (Ritterhaus veya Geisterhaus olarak biliniyor), ilginç bir ritüele ev sahipliği yapıyormuş. Efsaneye göre şayet iyi bir şarap mahsulü alınacağı haberi gelirse, bunu halka duyurmak için görevliler binanın üst katlarında ya da mahzeninde şarap fıçılarına gümüş çekiçlerle vurarak dikkat uyandıran sesler çıkartırlarmış…

Ünlü müzisyen ve besteci Ludwig van Beethoven de yaşamının bir döneminde (1791) bu şirin kasabadaki evlerden birisinde kalıp müzik çalışmalarını sürdürmüş.

Şimdi de sırada Rönesans sarayıyla ünlü “Weikersheim” var…

img_20160923_160532

Eski şehir meydanı

 

 

 

 

Bunu paylaş:

  • Facebook
  • Daha fazla
  • Twitter
  • E-posta
  • WhatsApp

Bunu beğen:

Beğen Yükleniyor...

Tauberbischofsheim ve Lauda-Königshofen

04 Pazar Ara 2016

Posted by Erhan Ergün in Almanya

≈ Yorum bırakın

Etiketler

Bischofsheim, Boniface, Königshofen, Lauda, Lioba, Luden, Tauber, Umpfer

Bir başka örnek
Bir başka örnek
Kale cephesinde cumba
Kale cephesinde cumba
Fachwerkhaus örneği
Fachwerkhaus örneği
Kale karşısındaki yapılar
Kale karşısındaki yapılar
St. Martin kilisesi
St. Martin kilisesi
Gezmeci Kaleyi keşfediyor
Gezmeci Kaleyi keşfediyor
Sakin caddeler...
Sakin caddeler…
Kilise içinden bir başka görüntü
Kilise içinden bir başka görüntü
Stadtkirsche St. Martin
Stadtkirsche St. Martin
Renklerin dansı
Renklerin dansı
Kilisenin içi
Kilisenin içi
Binalar ve çiçekler
Binalar ve çiçekler
Stadtpfarrkirsche
Stadtpfarrkirsche
Kilise kulesi
Kilise kulesi
Kent merkezi
Kent merkezi
Ortaçağ mimarisi
Ortaçağ mimarisi

 

 

Renk uyumu
Renk uyumu
Kent Haritası
Kent Haritası
Taş binalar
Taş binalar
Pulver Tower
Pulver Tower
Modernize edilmiş bina
Modernize edilmiş bina
Erkek bisikleti??
Erkek bisikleti??
Cephe süslemesi
Cephe süslemesi
St. Killian Heykeli
St. Killian Heykeli
Tarihi kent
Tarihi kent
Bisiklet önemli figür...
Bisiklet önemli figür…
Tanrı evi
Tanrı evi

1850’ lerden bu yana adı Tauberbischofsheim olan bu ortaçağ yerleşiminin daha önceki kayıtlarda “Bischofsheim” olarak anılması, çevrede benzer isimde birden fazla eski yerleşimin olması nedeniyle isim değişikliğini anlamlı kılıyor. Arkeolojik kazılar kentin tarihinin MÖ 3,000 yılına kadar uzandığını işaret etse de, adı ilk kez St. Lioba ile birlikte 9. asırda (836) anılır. St. Lioba, St. Boniface tarafından yönetilen bir İngiliz misyonerler grubundan olup, Boniface’ in 735 yılında burada kurduğu bir rahibe manastırına yönetici olarak atanır. Böylece de, Tauberbischofsheim’ in patron azizesi olur.

turmersturmcastle

Türmersturm ve kale yapıları

 

Kasaba onüçüncü asırda Mainz’ li prens-kardinallerin yönetimine girer ve eski kale, merkezdeki bir yükseltiye inşa edilir. Kale günümüzde gözlem kulesi ve türmersturm ile birlikte bölgesel bir müzenin idaresinde.

Kentteki pek çok yapı ortaçağ döneminden kalmış olmakla birlikte, St. Lioba kilisesi onsekizinci asra, belediye binası ise ondokuzuncu asra tarihlidir (1865). Tauberbischofsheim, Romantik Yol ile birlikte Siegfreid yol güzergahının da üzerinde ve aynı zamanda 1954 yılından bu yana bir eskrim olimpiyat eğitim merkezi.

town-hall

Town Hall

 

Buradaki önemli yapılardan sayılan St. Martin Katolik kilisesi 1910-1914 yıllarında, St. Peter şapeli 1180 yılında inşa edilmiş. 1629 yılında Franciscan keşişler buraya yerleşmişler, 1631-35 yıllarında İsveçliler kenti istila etmişler. 1638’ de Franciscan’ lar bir Latin okulu kurmuşlar (Matthias-Grünewald Grammar School). 1866 yılında meydana gelen ve kentin adıyla anılan savaş, tarihte önemli sayılıyor.

Romantik Yol güzergahımızda bir sonraki durağımız olan Laudakönigshofen, birbirine komşu Lauda ve Königshofen yerleşimlerinin birleşmesinden oluşmuş. 1250 yıllık tarihi geçmişe sahip kent, Tauber ve Umpfer nehirlerinin buluştuğu yerde konumlanmış. Adına  tarihi kayıtlarda ilk kez 741 ve 1135  yıllarında rastlanan (Kunegeshoven ve Ludun) bu iki yerleşimden görece daha büyük olan Lauda’ nın isminin Kelt’lerden kaynaklandığı söyleniyor. Ortaçağın başlarında adı Luden Kontları ile anılan Lauda, pek çok kez el değiştirdikten sonra ondördüncü asırda kasaba statüsüne erişmiş ve onbeşinci asırda da kendi pazarını kurma yetkisini almış.

dsc_0749

Kent merkezinde ahşap takviyeli ortaçağ binası

 

1506 yılında Würzburg Prens-Kardinalliği’ nin idare merkezi konumunda olan Lauda, çevre yerel yönetimlerinin yarısına hükmeder hale gelmiş. 1975 yılında Königshofen’ in eklenmesiyle daha da güçlenen Lauda, üzüm bağları ve üç ana tren yolunun birleşme noktasında olması dolayısıyla daha da ünlenmiş.

dsc_0754

Eski şehir merkezinden bir görüntü

 

Kentte bulunan tarihi yapılardan “Upper Tower” onbeşinci, “Pulver Tower” ise ondördüncü asırdan kalma. Belediye binası onaltıncı asırda yapılmış, “Beckstein” üzüm yetiştiricileri kooperatifi de 1894 yılında kurulmuş.

Bu iki sevimli mekandan da istemeyerek ayrılmak zorundayız artık. Yeni hedefimiz, çok da uzak olmayan bir başka ortaçağ kenti, “Bad Mergentheim”…

Bunu paylaş:

  • Facebook
  • Daha fazla
  • Twitter
  • E-posta
  • WhatsApp

Bunu beğen:

Beğen Yükleniyor...

Wertheim

30 Çarşamba Kas 2016

Posted by Erhan Ergün in Almanya

≈ 1 Yorum

Etiketler

BurgWertheim, Eschenbach, Kittsteintor, Kreuzwertheim, Main, Spitzerturm, Stiftkirsche, Tauber, wertheim

Kilise ve saat kulesi
Kilise ve saat kulesi
Kalede bisiklet
Kalede bisiklet
Yapı koruması çok iyi denetlenmiş
Yapı koruması çok iyi denetlenmiş
Kilise ve bir başka kule
Kilise ve bir başka kule
Beyaz kule tanıtım plaketi
Beyaz kule tanıtım plaketi
Meydana bakan eski binalar
Meydana bakan eski binalar
Kaleden şehir
Kaleden şehir
Kalenin surlarında keçiler
Kalenin surlarında keçiler
Bir kısmı yıkılmış kale binaları
Bir kısmı yıkılmış kale binaları
Temiz mekanlar
Temiz mekanlar
Çeşmeler her köşede
Çeşmeler her köşede
Mimari doku uyum içinde
Mimari doku uyum içinde
Yeşil dokunun içindeki güzellik
Yeşil dokunun içindeki güzellik
Kaledeki mimari
Kaledeki mimari
Main üzerinde köprü
Main üzerinde köprü
Kaleden Main nehri
Kaleden Main nehri
Kalenin yapı dokusu
Kalenin yapı dokusu
Kediler bile huzurlu
Kediler bile huzurlu
Kentte birkaç kule mevcut
Kentte birkaç kule mevcut
"Fachtwerkhaus" türünde binalar
“Fachtwerkhaus” türünde binalar
Bisiklete saygı
Bisiklete saygı
Haşmetli kale girişi
Haşmetli kale girişi
Nehir kıyıları
Nehir kıyıları
Eski kent meydanında bir anıt
Eski kent meydanında bir anıt
Süsleme sanatı
Süsleme sanatı
Çiçekler de yapı parçası
Çiçekler de yapı parçası
Ana girişe giden yolda
Ana girişe giden yolda
Kale girişi
Kale girişi
Kale surları
Kale surları
Kilise
Kilise

 

Romantik Yol gezimize Würzburg’ tan sonra aslında turların sıklıkla uğramadıkları bir başka yerleşimle, Wertheim ile devam ediyoruz. Würzburg’un biraz batısında, Main ile Tauber nehirlerinin kesişme noktasında 7. ve 8. yüzyıllarda temelleri atılan şehrin asıl gelişmeye başlaması 12. asırda kalenin de inşaatı ile birlikte olmuş. İlk yerleşim yeri olarak Main nehrinin sağ kıyısı seçilmiş olsa da (Kreuzwertheim) sonraki yapılaşmada sol taraf tercih edilmiş. Kentin adı ise, eski Almanca’da “werid” yani “ada” ile “heim” yani “vatan” kelimelerinin birleşmesinden doğmuş.

img_20160923_125130

Kaleye çıkan yol

 

Güzergah üzerinde kente yaklaşırken dikkati çeken yapılardan birisi olan kale (Burg Wertheim), üç temel bölümden oluşuyor. En dışta saldırılara karşı iyi bir koruma sağlayan surlar, içeride dönemin yöneticileri için yapılmış saraylar ve 6 metre derinlikteki hendeklerle bunları birbirinden ayıran kale burçları. Kale bugünkü yapısına gelene kadar 15. ve 17. asırlar arasında genişletilmiş ve savunması arttırılmış. Bu dönemde bir kültür merkezi haline gelen kaleyi, Wertheim Kontu ile iyi arkadaş olan ünlü şair Wolfram von Eschenbach da sıkça ziyaret edermiş.

dsc_0638

Kale giriş kapısında

1618 yılında meydana gelen bir barut patlamasıyla bir hayli tahrip olan kale, otuz yıl savaşları sırasında da (1634-1647) yoğun ateş altında kalmış. Yirminci asırda halkın da büyük katkılarıyla ve başarıyla onarılan Wertheim Kalesi, yöreyi bilerek gelen turistlerin mutlaka gezdikleri bir yapı.

Wertheim şehrinin ikinci sembolü sayılabilecek yapısı ise “Spitzer Turm”, yani “sivri kule”. 36,5 metre yüksekliğindeki kule, 13. asırda bir gözetleme kulesi olarak yapılmış. Temelindeki eğim hatasını yok etmek için 15. asırda sekizgen bir kılıf yapı eklenmiş olan kule, aynı zamanda sarhoşların ve kavgacı kadınların alıkonulduğu bir hapishane olarak da kullanılmış. İçeride gezenlerin dikkatini çeken bir de “korku deliği” (Angstloch) var. Girişi bugünkü zeminden 10 metre yukarıda olan kuleye ancak bir merdivenle girilebiliyor…

 

dsc_0686

Kaleden aşağı inerken kilise ve gözlem kulesi

Kentin tarihi merkezi (Historischer Marktplatz) geniş bir meydanı çevreleyen ve 16. asırda yapılmış ahşap takviyeli ortaçağ binalarından oluşuyor. Meydana bakan binalardan birisi Franconia yöresinin en eski ve en dar yapısı olma özelliğine sahip (Zobel Haus). Cumartesi günleri bu meydanda “yeşil pazar” kuruluyor.

Wertheim’ de görebileceğiniz diğer bazı yapılar:

Schlösschen im Hofgarten (1777 yılında yapılmış rococo tarzı bir saray yavrusu. Çok güzel bir de bahçesi olan saray, Wertheim Kontlarının yazlıklarıymış ve şimdilerde çeşitli sanat eserlerinin sergilendiği bir müze)

 

img_20160923_125432

Nehir kıyıları

Glasmuseum (tarihten günümüze cam eşya yapımının  tanıtıldığı ve cam eşyaların sergilendiği bir müze).

Kilianskapelle (1472 tarihine kayıtlı gotik tarzda bir şapel)

Stiftskirsche (1383 tarihine kayıtlı eski romanesk kilise üzerine inşa edilmiş gotik kilise. Wertheim kontlarının mezarları da burada bulunuyor).

Graftschaftsmuseum (Wertheim’in tarihini ve kültürünü tanıtan ve eski belediye binasında bulunan müze. Ünlü sanatçı Otto Modersohn’un bazı tabloları da burada sergileniyor).

dsc_0630

Kaleden kentin görünüşü

Maintor (Wertheim’de 18 adet kapı var. Bunlardan iyi korunmuş olan birisi de Maintor. Main nehri taşkınları nedeniyle zemin seviyesi yükseldiğinden, kapı orijinal yüksekliğinden 1,5 metre kaybetmiş).

Kittsteintor

Baunachshof (Adını onu 1577 yılında restore ettiren şarap tüccarı Lorenz Baunach’ tan alan ve Wertheim’de gerçekleştirilen başarılı restorasyon çalışmalarına iyi bir örnek olan yapı, 1992 yılındaki yangından sonra yeniden inşa edilmiş).

Haus der Vier Gekrönten (Adını tarihte taç giydirilen dört adet şehidi temsil eden ve binanın ön cephesinde bulunan heykellerden alan yapıdaki bazı odalar olduğu gibi korunabilmiş).

Marienkapelle (Eski Yahudi okulunun yerine 1447 yılında yapılan protestan kilisesi).

Kale ile birlikte yukarıda bahsedilen yapılardan bazılarını ziyaret etmek istiyorsanız en az yarım gününüzü bu şirin kente ayırmanızı tavsiye ediyorum. Değilse yönünüz yaklaşık yarım saatlik mesafede yer alan bir başka güzel şehir, Tauberbischofsheim…

 

 

 

Bunu paylaş:

  • Facebook
  • Daha fazla
  • Twitter
  • E-posta
  • WhatsApp

Bunu beğen:

Beğen Yükleniyor...

Würzburg, Romantik Yol’a açılan kapı…

11 Cuma Kas 2016

Posted by Erhan Ergün in Almanya

≈ Yorum bırakın

Etiketler

Alte mainbrücke, Bruna, Falkenhaus, Festung, Franconia, Frederick, Kilian, Marienberg, Marienkirsche, Neumann, Rathaus, Rezidence Palace, Virteburch, Würzburg

Sarayın şarap imal ekipmanı
Sarayın şarap imal ekipmanı
Festung Marienberg bilgi panosu
Festung Marienberg bilgi panosu
Napolyon için dikilen taş
Napolyon için dikilen taş
Bir başka tarihi bina
Bir başka tarihi bina
Sanat Galerisi
Sanat Galerisi
Kale müzesi enstrüman sergisi
Kale müzesi enstrüman sergisi
Kalenin arkasından şehire bakış
Kalenin arkasından şehire bakış
Alte Mainbrücke'de sabah
Alte Mainbrücke’de sabah
Eski şehrin Main kenarı
Eski şehrin Main kenarı
Rezidence Palace arka bahçesi
Rezidence Palace arka bahçesi
Sarayın arka bahçesine giriş
Sarayın arka bahçesine giriş
Eski şehrin güzel binalarına bir örnek
Eski şehrin güzel binalarına bir örnek
Marienplatz adak köşesi
Marienplatz adak köşesi
Franconian şarap buranın ürünü
Franconian şarap buranın ürünü
Gezmeci görev başında
Gezmeci görev başında
Müze değerli ekipmanları salonu
Müze değerli ekipmanları salonu
Müzede kentin yöneticilerinin tabloları
Müzede kentin yöneticilerinin tabloları
Kaleye çıkan bisikletseverler
Kaleye çıkan bisikletseverler
Alte Mainmühle lokantasından kale
Alte Mainmühle lokantasından kale
Eski köprü
Eski köprü
Kalede prens konakları
Kalede prens konakları
Eski köprüde kilitlenmiş aşklar...
Eski köprüde kilitlenmiş aşklar…
St. Kilian katedrali içi
St. Kilian katedrali içi
Kale bilgi panosu
Kale bilgi panosu
Eski şehirde bir çeşme
Eski şehirde bir çeşme
Kale akşamı
Kale akşamı
Alte Mainmühle lokantası içi
Alte Mainmühle lokantası içi
Kale giriş kapısı
Kale giriş kapısı
Alte Mainmühle lokantası
Alte Mainmühle lokantası
Kale müzesinin dışarıdan görünüşü
Kale müzesinin dışarıdan görünüşü
Kale iç yolları
Kale iç yolları
Eski şehir sokakları
Eski şehir sokakları
kale surları
kale surları
Marktplatz ve dikilitaş
Marktplatz ve dikilitaş
Sarayda sabah
Sarayda sabah
Kalenin arka cephesi
Kalenin arka cephesi
Kalenin Kuleleri
Kalenin Kuleleri
Marienkapelle içi
Marienkapelle içi
Saray bahçesi heykellerinden
Saray bahçesi heykellerinden
Kaleden şehir
Kaleden şehir
Kale ve surlar
Kale ve surlar
Kale içi yollar
Kale içi yollar
Kale müzesi
Kale müzesi
Eski köprü girişi
Eski köprü girişi
Kale ve çiçekler
Kale ve çiçekler
Sarayın üzüm sıkma presleri
Sarayın üzüm sıkma presleri
Kale avlusuna giriş
Kale avlusuna giriş
Hac Kilisesi
Hac Kilisesi
Falkenhaus ön cephesi
Falkenhaus ön cephesi
Kale müzesinde seramik bir figür
Kale müzesinde seramik bir figür
Kale girişindeki müze
Kale girişindeki müze
Marienplatz arka yüzü
Marienplatz arka yüzü
Tarihi binalar
Tarihi binalar
Kale girişi
Kale girişi
Kaleden Main nehri
Kaleden Main nehri
St. Kilian Katedrali ön cephesi
St. Kilian Katedrali ön cephesi
Rezidence bilgi panosu
Rezidence bilgi panosu
Marienberg kalesi
Marienberg kalesi
Prens odaları şimdilerde sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor
Prens odaları şimdilerde sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor
Kale içindeki gözlem kulesi
Kale içindeki gözlem kulesi
St. Kilian kilisesi bilgi panosu
St. Kilian kilisesi bilgi panosu
Bir azizin ölümünü betimleyen figür
Bir azizin ölümünü betimleyen figür
Main nehrinin eski köprüden görünüşü
Main nehrinin eski köprüden görünüşü
Kale giriş yolu
Kale giriş yolu
Kaleden Hac Kilisesinin görünüşü
Kaleden Hac Kilisesinin görünüşü
Kale koruyucusu
Kale koruyucusu
Kalenin iç avlusunu çevreleyen binalar
Kalenin iç avlusunu çevreleyen binalar
Eski köprüde akşamüzeri
Eski köprüde akşamüzeri
Eski şehir merkezi
Eski şehir merkezi
Altebrücke'de akşam
Altebrücke’de akşam
Kele surlarından avlu görüntüsü
Kele surlarından avlu görüntüsü
Museum am Dom önündeki heykel
Museum am Dom önündeki heykel
Eski şehir sokakları
Eski şehir sokakları
Bir başka Alte Mainbrücke figürü
Bir başka Alte Mainbrücke figürü
Würzburg ve bisiklet
Würzburg ve bisiklet
Eski ve yeni mimari
Eski ve yeni mimari
Saray bahçesi
Saray bahçesi
Kalenin bedenleri...
Kalenin bedenleri…
Kale giriş kapılarından biri
Kale giriş kapılarından biri
Marktplatz
Marktplatz
Sarayın müzik enstrümanlarından biri
Sarayın müzik enstrümanlarından biri
Saray ve bahçesi
Saray ve bahçesi
Sabah kale görüntüsü
Sabah kale görüntüsü
Kale müzesi salonları
Kale müzesi salonları
Kale avlusu
Kale avlusu
Şehrin tarihi dokusu
Şehrin tarihi dokusu
kale bakım evi
kale bakım evi
Kale avlusu
Kale avlusu
Kale içi binaları
Kale içi binaları
Eski şehirde ara sokaklar
Eski şehirde ara sokaklar
Eski köprü üzerindeki heykellerden birisi
Eski köprü üzerindeki heykellerden birisi
Müzedeki figürlere bir örnek
Müzedeki figürlere bir örnek
Saray bahçesindeki havuz
Saray bahçesindeki havuz
Eski köprüde akşam oluyor
Eski köprüde akşam oluyor
Köprüden kale
Köprüden kale
Haus Zum Falken ön cephesi
Haus Zum Falken ön cephesi
Eski köprüde müzik
Eski köprüde müzik
Kalede akşam oluyor
Kalede akşam oluyor
kale rezidans binaları
kale rezidans binaları
Marienkapelle'nin Marktplatzdan görünüşü
Marienkapelle’nin Marktplatzdan görünüşü
Marienkapelle
Marienkapelle

 

Kuzey Bavaria’ nın Franconia bölgesinde ve Main nehri üzerinde bulunan bu tarihi kentin geçmişi MÖ 1000 yılına kadar uzanıyor. Kurucuları olan Kelt’ler, bir hayli korunaklı olan Marienberg tepesinde bir yerleşke  inşa ederek işe başlamışlar. MS 742 yılında St. Boniface, burada Würzburg piskoposluğunu kurmuş ve  St. Burkard’ı ilk görevli olarak seçmiş.

dsc_0342001

Würzburg kalesi girişi

Marienberg Kalesi (Festung Marienberg) kentin en önemli sembolü. Keltler tarafından kurulan ilk yerleşim üzerinde 704 yılında Marienkirsche (St. Mary kilisesi) inşa edilmiş ve kayıtlarda şehrin adı Virteburch olarak geçmiş. 12. asırda, şehir yönetim şekli “prens-piskoposluk”a terfi edince hem yönetimin kudreti hem de kentin önemi artmış ve halktan toplanan vergiler doğrudan yönetime akmaya başlamış. Kilisenin etrafındaki kale yapılaşması 13. asırdan başlayarak devam etmiş. Böylece kale, 500 yıldan fazla süreyle prens-piskoposlara ev sahipliği yaptıktan sonra 1639 yılında İsveçli Gustavus Adolphus’ un eline geçmiş, yeni sahibi kaleyi barok tarzda yeniden inşa ettirmiş.

gun-batiminda-kale

Würzburg kalesinde akşam oluyor…

Würzburg bu tarihlerde o kadar hızlı gelişme kaydetmiş ki, adeta Kutsal Roma İmparatorluğu’ nun resmi olmayan merkezi haline gelmiş. Kral 1. Frederick’ in evlilik töreninin (1156) burada yapılması da bu sayede gerçekleşmiş.

Şehirde yaşayan halk ve özellikle çoğunluğu oluşturan çiftçiler giderek vergilerden daha çok şikayet eder hale gelmişler ve  16. asırda meydana gelen “Çiftçi Savaşları” (German Peasants’ War) sırasında prensin karşısında yer almışlar (1525). Bu savaşlarda şehri yönetenler, olası saldırılara karşı kaleyi daha da güçlendirmek zorunda kalmışlar ve sonunda galip gelerek güçlerini halka ve çiftçilere gösterecek bir de ihtişamlı saray inşa etmişler kentin merkezine .  “Rezidence Palace” ın inşaatı 1744 yılında tamamlanmış.

saray-bahcesindeki-havuz

Rezidence Palace ve bahçesi

Napolyon savaşları sırasında kentin savunması giderek zayıflamış ve sonunda kontrol Bavaria’ nın eline geçmiş (1814). İkinci dünya savaşı sırasında ağır yaralar alan kent, göçmenlerin ve savaş gazilerinin doldurduğu bir “hastane şehir” e dönüşmüş. Nihayet 16 Mart 1945 tarihinde sadece 17 dakika süren ve 250 savaş uçağının katıldığı bir bombalama sonrasında kentin %87 si harabe haline gelmiş ve yaklaşık 5,000 kişi hayatını kaybetmiş.

Würzburg bu haliyle “Grab am Main” yani “Main nehri üzerindeki mezar” adıyla anılmaya başlamış ve Amerikan ordusunun, bir başka yerde yeni bir şehir kurup burayı savaş müzesi gibi muhafaza etmek fikri, Würzburg halkı tarafından şiddetle reddedilmiş. 1970 itibariyle kentin yeniden inşası tamamlanmış.

Şimdi Würzburg’u değerli kılan önemli tarihi yapılarını gezelim:

18. asırda ünlü mimar Balthasar Neumann önderliğinde inşa edilip bitirilen Rezidence Palace (1720-1744), kentin barok tarzını yansıtan önemli simgelerinden birisi. Sarayın pek çok yerinde İtalyan ressam Giovanni Battista Tiepolo tarafından yapılmış muhteşem freskleri görmek mümkün. Bunlardan en güzeli de, sanatçının dünyadaki dört kıtayı betimlediği ve resme boyut katmak için köşelere heykelcikler yerleştirdiği dünyanın en büyük freski. Sarayın içinde birbirinden güzel ve farklı tarzlarda döşenmiş çok sayıdaki salonlarını ve kiliseyi (Hofkirsche) burada tek tek anlatmak için satırlar yetmez, mutlaka görülmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu bloğumda sarayın içinden görüntüler sunamıyorum, çünkü içeride fotoğraf çekmek yasak…Dışarıda ise, bahçe uzmanı Johann Prokop Mayer tarafından tasarlanan ve oldukça büyük bir alanı kaplayan saray bahçesinde (Hofgarten)  ise kum taşından yapılmış heykeller ve türlü bitkiler yer alıyor. Sarayın ön tarafında ise 1894 yılında yaptırılan “Franconia Fountain” var. Bu çeşmenin tabanını ressam Mathias Grünewald, şair Walther von der Vogelweide ve heykeltraş Tilman Riemenschneider’ in heykelleri süslüyor.

saray-giris-avlusundaki-unlu-cesme

Saray girişindeki çeşme

Kentin diğer bir ünlü yapısı, romanesk tarzda inşa edilmiş olan St. Kilian Katedrali (Dom St. Kilian). Würzburg piskoposu Bruno tarafından 1040 yılında yaptırılan kilise,  785 yılındaki yangında yıkılan birinci ve 855 yılındaki yangında yıkılan ikincisinin yerinde yükseliyor. İrlandalı bir din adamı olan St. Kilian, iki yardımcısıyla (Kolonat ve Totnat) burada Hristiyanlığı yaymak için bulunurken, zamanın şehir yöneticisini, evliliğinin Hristiyanlığa uygun olmadığına ikna etmeye çalışırken öldürülmüş (689). Kendisinin ve yardımcılarının kemikleri  günümüzdeki Kilian kilisesinin altında bulunmuş…

st-kilian-kilisesi

St. Kilian Katedrali

Kaeppele Kilisesi (hac kilisesi), Würzburg kalesinden çok iyi görünen ve şehre  hakim bir tepe üzerinde yine Neumann tarafından inşa edilmiş Barok/Rococo tarzında bir yapı.

Haus zum Falken, eski şehrin merkezinde Marienkapelle’ ye komşu çok şık bir bina. Eskiden otel ve kütüphane olarak kullanılan, şimdilerde ise turizm ofisine ev sahipliği yapan binanın dış yüzü sarı ve beyaz tonlarda çok şık stucco süslemelerle kaplı.

Alte Mainbrücke (eski Main köprüsü), 1133 tarihine kayıtlı eski köprünün yerine 1473-1543 yılları arasında inşa edilmiş. 1730 un başlarında köprü üzerine oniki adet 4,5 metre yüksekliğinde heykel ilave edilmiş. Bunlardan bazıları John of Nepomuk, Mary ve Saint Joseph, Charlemagne ve Pepin the Short. İkinci dünya savaşı sırasında askerler, bir uçaksavar topunu yerleştirmek için Pepin’ in orijinal heykelini nehre atmışlar…

altebrucke-gecesi

Alte Mainbrücke’ de akşam

Rathaus (Belediye Binası), 1339 yılına tarihli bir şapel, 1453 yılına tarihli bir saat kulesi, 1822 yılına tarihli Carmelites manastırı gibi pek çok yapıdan oluşuyor.

Würzburg Üniversitesi (Julius Maximilans Universitaet), 1402 yılında kurulmuş. 1895 yılında Wilhelm Conrad Röntgen,  X-Ray ışınını keşfetmiş. Bu okulda Nobel ödüllü 14 bilim adamı araştırma yapmış ve eğitim vermiş.

Sanat ve kültürle iç içe yaşamış olan Würzburg’ un önemli aktivitelerinden bazıları, haziran ayında yapılan Mozart Festivali, mayıs ayındaki Şarap ve Afrika Festivalleri, Eylül ayındaki Şarap festivali ve Ekim ayında gerçekleşen Jazz Festivali olarak sayılabilir.

Würzburg’ un bir diğer özelliği de, ünlü “Romantik Yol” un başlangıç noktasında (ya da diğer yönde seyahat ediliyorsa bitim noktasında) bulunuyor olması.

gezmeci-festung-marienberg-de

Gezmeci Festung Marienberg’ de

 

Ağız Tadı:

Bavarya’ da temel olarak sosis çeşitleri, et yemekleri (sığır, dana veya domuz), knödel (lokmaya benzeyen küre şeklinde haşlanmış hamur veya patates ya da et taneleri), makarnalar, ekmek çeşitleri, tatlı yemekler ve tatlılar sunulmakta sofralarda. Pişiriliş tarzı açısından genellikle bilinen üç ana mutfak tipi var:

  1. Bavarian (Bayerische)
  2. Franconian (Frankische)
  3. Swabian (Schwaebische)

Münih beyaz sosisin doğum yeri olarak biliniyor ve knödel kadar olmazsa olmaz bir başka ürün de bizim simidimize benzeyen “Pretzel”. Franconian tarzında “Bratwurst” Nürnberg kentiyle bütünleşmiş bir sosis türü. Burada daha çok domuz eti tüketiliyor ve etin yanında her tür lahana (özellikle sauerkraut) , kuşkonmaz, havuç ve patates servis ediliyor. Franconia bölgesi 1200 yıllık şarap üretme tecrübesine sahip.

Swabian tarzının belirleyici unsuru ise makarna ve daima bir şekilde ıslatılmış tarzda sunum önemli. Çorbaya ekmek banılmadan yenmez, etler üzerine bolca dökülmüş sos olmadan sofraya gelmez…Bu yüzden bura halkına “ıslak yiyici” olarak tercüme edebileceğimiz “Nass-Esser” yakıştırması yapılır…

 

 

Bunu paylaş:

  • Facebook
  • Daha fazla
  • Twitter
  • E-posta
  • WhatsApp

Bunu beğen:

Beğen Yükleniyor...
← Older posts

yazar

seyahat etmeyi sever, güzellikleri görüntüler, değişik lezzetleri tadmaktan hoşlanır, doğa aşığıdır, bisiklet tutkunudur.

İzlenme sayısı

  • 213.805 tık

Bu blogu takip etmek ve yeni yazı yayınlandığında e-posta ile bilgilendirilmek istiyorsanız e-posta adresinizi yazıp "takip et" butonunu tıklayın.

“BİSİKLET” İÇİN RESME TIKLAYIN..

Da Vinci Bisiketi, 1860

“FOTOĞRAF” İÇİN RESME TIKLAYIN

Dancing of the Clouds

SEYAHAT

“Travel makes one modest, you see what a tiny place you occupy in the world” — Türkçesi: "Seyahat insanı alçak gönüllü yapar, çünkü aslında dünyada ne kadar küçük bir yer işgal ettiğinizi görmenizi sağlar" --- Gustave Flaubert

PEK YAKINDA

Olumsuzluklarla dolu koca bir 2017 yılını geride bıraktıktan sonra yine birlikteyiz. Yazı akışında meydana gelen aksamalar için özür diliyorum. Kaldığımız yerden olmasa da ziyaret etmiş ya da edecek olduğum yerlere ait bilgileri 2018 yılı boyunca sizlerle keyifle paylaşacağımı umuyorum. Bakalım Amsterdam' dan sonra sırada ne var?. İzlemeye devam edin...

SON YAZILARIM

  • Buenos Aires
  • 2019′ a merhaba…
  • Atina (Athens)
  • YouTube’da “Vanotek feat. Hevito – Viajero | Official Video” videosunu izleyin
  • Dresden “Elbe üzerindeki Floransa…”
  • AMSTERDAM
  • Kuzey Britanya’ nın yıldızı, Edinburgh…
  • Nördlingen ve Harburg
  • Dinkelsbühl ve Wallerstein
  • Schillingsfürst ve Feuchtwangen
  • Bologna, kızıl cazi0be…
  • Viyana, Avrupa’ nın müzik başkenti…
  • Rothenburg ob der Tauber
  • Weikersheim, bir Rönesans klasiği…
  • Bad Mergentheim, Romantik Yol’un kaplıcası…
  • Tauberbischofsheim ve Lauda-Königshofen
  • Wertheim
  • Würzburg, Romantik Yol’a açılan kapı…
  • Heidelberg, “Romantik Yol” un ilham perisi…
  • “Romantik Yol” da bir sonbahar gezisi…
  • PARİS’ te SON TANGO…
  • ERDEK
  • Kaz Dağları, bölüm 1
  • Ayvalık’ ta hoş bir dinleti…
  • Yeni bir gün daha…
  • Brüksel
  • Yeni Yıl Kutlaması
  • Kavala
  • Freiburg
  • Varenna
  • Luzern (Lucerne)
  • Londra (2)
  • Padova
  • Bratislava
  • Nice
  • Besancon
  • Sorrento
  • Lyon
  • Prag
  • Pisa
  • Budapeşte
  • Viyana
  • Venedik
  • Estergom
  • Siena
  • Salzburg
  • Strasbourg
  • Hoş geliyor (mu) sun 2014…(?) !
  • Verona
  • Londra

ZAMAN TÜNELİ

Ocak 2021
P S Ç P C C P
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
25262728293031
« Nis    

“DEVR-İ PEDAL” ARTIK YAYINDA…

BİSİKLET tarihini ve gelişimini anlattığım, bisikletin insan yaşamına katkısını farklı boyutlarıyla kaleme aldığım yazılarım, "Devr-i Pedal" isimli blogumda yayınlanmaya devam ediyor. Yukarıdaki "Bisiklet için resme tıklayın" penceresindeki resme tıklayarak bu blogumu ziyaret edebilirsiniz.

TAKİP ETTİĞİM BLOGLAR

  • GEZMECİLER
  • Zeliha Özer
  • EpicuriousTravelers.com
  • sarahmatthews
  • Tamarind and Thyme
  • The WordPress.com Blog
  • cyclingfurther
  • Lrntn's Blog
  • Steve McCurry Curated
  • The Kitchen Crashers

KATEGORİLER

Almanya Amerika Avrupa Avusturya Fransa Güney Amerika Hollanda Kutlama Merhaba Türkiye Uncategorized Yunanistan İngiltere İspanya İtalya

Daha Fazlası

Alexandropolis Almanya Amalfi Ancona Atina Augustus Ayvalık Barok Bellagio Bergamo Bologna Brescia Brindisi Buda Bursa Como Edirne Elisabeth Florence France Genova Granada Greece Grinzig Habsburg Hohenlohe Hırvatistan Istanbul Italy Izmir Kavala La Turbie Lecco Limoncello Ljubliyana London Lyon Magyar Malaga Menton Monaco Monte Carlo Mozart Napoleon Napoli Nürnberg Olympia Padova Palio Perugia Peşte Pire Plovdiv Positano Regensburg Rimini Roma Sabah Salerno Salzburg Slovenya Sorrento Spain Strasbourg Tauber Thessaloniki Travel and Tourism Turkey valencia Venedik Verona Vezüv Visegrad Zeus İpsala

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

GEZMECİLER

Gezilen, görülen, tadılan güzelliklerin paylaşıldığı bir site

Zeliha Özer

Marmaris'ten Adriyatik Denizine Yelkenle Dolaşmak Üzerine...

EpicuriousTravelers.com

Sip. Savor. Explore.

sarahmatthews

Tamarind and Thyme

Cooking and Eating Well in London Without Going Broke

The WordPress.com Blog

The latest news on WordPress.com and the WordPress community.

cyclingfurther

2 Belgians Cycling from Hungary to the chinese border across Central Asia!

Lrntn's Blog

Photo and travel blog

Steve McCurry Curated

Steve's body of work spans conflicts, vanishing cultures, ancient traditions and contemporary culture alike - yet always retains the human element.

The Kitchen Crashers

Seda ve Hakan’ın Mutfak, Seyahat ve Fotoğraf Maceraları…

Vazgeç
loading Vazgeç
Yazı gönderilemedi - e-posta adreslerinizi kontrol edin!
E-posta kontrolü başarısız oldu, lütfen bir daha deneyin.
Üzgünüm, blogunuz yazıları e-posta ile paylaşamıyor.
Gizlilik ve Çerezler: Bu sitede çerez kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek bunların kullanımını kabul edersiniz.
Çerezlerin nasıl kontrol edileceği dahil, daha fazla bilgi edinmek için buraya bakın: Çerez Politikası
%d blogcu bunu beğendi: