Etiketler

Merhabalar, Paris anılarına biraz ara verip Gezmeciler’ in son seyahatine dair bir dizi bloğu değerli okuyucularımla paylaşmamın daha yerinde olacağını düşündüm. Umarım keyifle okursunuz ve yazdıklarım olası gezileriniz için doğru referanslar sunar.

Yıl 2016, aylardan Eylül ve ayın son üçtebiri, yeşil bitki örtüsüne sahip kuzey yarım küre coğrafyalarının sunduğu rengarenk görüntülerden mest olacağınız ve  kuş seslerini dinleyebileceğiniz pek çok adresten birisine bir gezi programladık bu kez. Almanya’ nın meşhur “Romantik Yol” una doğru İstanbul’dan hareket ettik sevgili dünürlerimiz “Orhun” ailesiyle birlikte. Bu defa hava yolunu kullanıyoruz ve ilk durak Frankfurt uluslararası havaalanı.

img_20160920_184237

Gezmeci son kontrolleri yapıyor…

Program sekiz gece ve dokuz günü kapsıyor ve bunun altı günü Romantik Yol güzergahında. Sonraki günler Münih‘ te konaklayıp şehri gezmek ve yine meşhur aktivitelerden “Oktoberfest” e katılmak üzere esas  programa eklendi. Frankfurt havaalanına indikten sonra kiraladığımız otomobili teslim alarak Heidelberg‘e doğru yola koyuluyoruz. İlk konaklama yerimiz bu çok şirin ve rüya gibi tarihi şehir. Şehirleri anlatmaya geçmeden önce isterseniz  önce şu “Romantik Yol” neyin nesi bir özetleyelim:

 

dsc_0006

Neuschwanstein Şatosu

 

Almancası “Romantische Strasse”, İngilizcesi “Romantic Road” olarak bilinen bu güzergah, 1950 yılından bu yana doğa, kültür ve konukseverlik üçlüsünden oluşan yüksek bir  marka değerine sahip. Main nehrinden başlayıp Alplere kadar inen bu yol, günümüzde de Almanya’ da turistlerin en çok ilgisini çeken bir rota. Ortaçağdan kalmış ve çok iyi korunmuş iki düzineden fazla yerleşimi görüp gezmek, masallardan fırlamış gibi duran Neucshwanstein şatosunu ziyaret etmek insanı o tarihlere öylesine alıp götürüyor ki, bu güzergaha “Romantik Yol” denilmesinin ne kadar isabetli olduğunu düşünüyorsunuz.

dsc_0005

Romantik yol güzergah haritası

 

Würzburg‘ dan Füssen‘ e kadar uzanan bu yolda ilerlerken sadece Almanya’ nın değil, tüm Avrupa’ nın tarihine, sanatına ve kültürüne, aynı zamanda doğal güzelliklerine tanık oluyorsunuz. Yolun uzunluğu, seyahat şeklinize göre değişiyor. Otomobille geziyorsanız (bizim yaptığımız gibi) ya da motorsiklet kullanıyorsanız 410 km, bisiklet sürüyorsanız 460 km (D9 olarak bilinen güzergah), yürümeyi tercih ediyorsanız 480 km. İlkini tercih ederseniz kahverengi yol levhaları, ikincisinde yeşil , üçüncüsünde ise mavi levhalar size eşlik ediyor. Yol boyunca nehirleri ve oluşturdukları yeşil vadileri, zengin tarım arazilerini, ormanları ve yemyeşil  çayırları, son olarak da eşsiz görüntüler sunan Alp dağlarını seyrederek seyahat ediyorsunuz.  Küçük bir not, bu yolu kuzeyden güneye (bizim gibi) ya da güneyden kuzeye katedebilirsiniz. Tek fark ilkinde 600 metrelerden 1000 metrelere yükseliyorsunuz, diğerinde ise tersi…

dsc_0013

Romantik yol haritası

 

Bu yol ilk zamanlar, ikinci dünya savaşından sonra burada konuşlanan Amerikan askerlerinin ailelerini tatil amacıyla bu yöreye getirmeleriyle bilinir olmuş. Sonraları Augsburg şehri sakinleri, bu güzergahı kültürlerini dünyaya gösterebilecekleri bir tatil cennetine çevirmek istemişler. Bu uğurda onları diğer kent sakinleri yalnız bırakmamışlar ve sonunda 28 ayrı ve birbirinden güzel yerleşim, ziyaretçilerini farklı güzellikler, mutfaklar, sanat eserleri ve kültürlerle doyurur olmuşlar. Yılda 24 milyon kişiyi çeken bu cazibe merkezinde 5 milyon kişi de geceliyor. Gezmeciler de bu beş milyonda dört kişi olabilmenin mutluluğunu yaşadı, şimdi de paylaşıyor…

Takip eden bloglarımda size sırasıyla gezdiğimiz, havasını soluduğumuz, yemeklerini tattığımız fotoğraflarını çekmeye doyamadığımız yerleşimlerden Heidelberg’ i (dikkat, burası aslında güzergah üzerinde bir yerleşim değil ama mutlaka görülesi bir rüya şehir…), Wertheim’ı, Tauberbischofsheim’ı, Lauda Königshofen’ı, Bad Mergentheim’ı, Weikersheim’ı, Rothenburg ob der Tauber’i, Schillingfürst’ü, Feuchtwangen’i, Dinkelsbühl’ü, Wallerstein’ı, Harburg’u, Donauwörth’ü, Augsburg’u, Friedberg’i, Landsberg am Lech’i, Schongau’yu, Rottenbuch’u, Wildsteig’ı, Steingaden’i, Schwangau’yu, Füssen’i ve yine güzergah üzerinde olmayan Münih’i, Neubeuern’i, nihayet Avusturya‘nın güzeli Salzburg‘u anlatacağım.